Periodontal bir apse, periodontal cepte hızlı büyüyen bakteriler sonucu oluşur. Periodontal bir cep, periodontal hastalık varken diş etlerinin enfekte olup dişlerin yüzeyinden çekilmeleri sonucu oluşur. Bu, sulkusu – dişlerle diş etleri arasındaki boşluk – üç milimetreden fazla derinleştirir. Derinleşmiş sulkusa cep denir.
Apse, cebin plak bakterilerinin, tartar ve/ya yemek parçacıklarının, içinde hapis kalmalarına imkan verecek kadar derinleşmesi ile oluşur ve vücudun bağışıklık sistemi enfeksiyonla yeterince savaşamaz. Bu kontrolsüz, hızlı bakteri, bakteriyel ürünler ve enfekte diş eti dokusu büyümesi diş etlerinde büyük şişmeler gelişmesine neden olur. Bunların sonucu olarak dişi saran destekleyici bağ dokusu ve kemikte hızlı, ağrı veren bozulma oluşur.
Periodontal apseler, periodontal sulkusun cep oluşturacak kadar derinleştiği diş etlerinin yanlarında herhangi bir yerde oluşabilir. Enfeksiyon sonucu meydana gelen kemik kaybının olduğu ileri periodontal hastalık durumlarında sık görülür çünkü beş milimetre ve daha fazla derinliği olan cep, apse oluşumu için ideal bir ortamdır. Apseler çok ağrılı olabilir; bunlar aniden görülen yumuşak lezyonlardır. Küçücük apseler bile çok büyük ağrılara neden olabilir. Apseler 40 yaş ve üzeri kişilerde daha sık görülse de bazen çocuklarda da olur.
Periodontal apseler dokunulduğunda düzdür ve çapları iki ile on santimetre arasındadır. Bazı durumlarda bağışıklık sistem bozukluğu ya da eksikliği veya kontrolsüz diyabetlerde oluşur.
* Tedavinin ana amacı enfeksiyonu temizlemektir; buna genellikle cep astarını dikkatlice kazıyarak ulaşılır.
* Daha sonra kök yüzeyine yapışmış plak ve tartar ölçekleme ve kök yüzey temizliği ile temizleriz ve bu da muhtemelen enfeksiyonun tekrarlanmasını engeller.
* Enfeksiyonu yok etmek için antibiyotikler yardımcı olabilir.
* Apsenin neden olduğu rahatsızlığı gidermek için genellikle ağrı kesici ilaçlar öneririz.
* Apse bir kez iyileştiğinde size doku üretimi tedavisi ve/ya kemik cerrahisi önerilebilir; bu nihai
tedavi olmazsa apselerin ileride yeniden olmasını davet ediyorsunuz demektir.
Diş
21 Haziran 2012 Perşembe
Diş Ağrılarının Sebepleri
Diş minesinin aşınması
Dişeti hastalıkları
Diş çürükleri ve diş apseleri
Gömülü Dişler (yirmilik dişler)
Sinüzit gibi ağız dışı hastalıklar olarak sıralanabilir.
Diş ağrıları nedenleri arasında en sık görülen diş çürükleridir. Toplumun %97’sinde diş çürüklerine rastlanmaktadır. Bu durum özellikle yetersiz veya kötü ağız hijyeninden kaynaklanır. Ağız içine yerleşen bakteriler şekerli ve unlu yiyecek kalıntıları ile asit oluşturur ve bu da dişin koruyucu tabakasını zayıflatarak çürüklere sebep olur.
Diş ağrıları genellikle zonklama biçiminde ve son derece rahatsız edici olarak hissedilir. Ağrı gittikçe şiddetlenir ve bazen dayanılmaz bir hal alır. Özellikle abse gibi iltihabi bir durum mevcutsa dışarıdan farkedilecek kadar şişliklere sebep olabilir. Sıcak – soğuk hassasiyeti ve dişe bastırınca hassasiyet artar. Dişlerde minik kırılmalar görülebilir.
Diş ağrısı başladığında zaman kaybetmeden bir dişhekimine gitmekte yarar vardır. Çünkü diş ağrısı sebeplerinden de anlaşılacağı gibi, ağrı kendi kendine geçme özelliği göstermez ve tedavi gerektirir.
Diş
Dişeti hastalıkları
Diş çürükleri ve diş apseleri
Gömülü Dişler (yirmilik dişler)
Sinüzit gibi ağız dışı hastalıklar olarak sıralanabilir.
Diş ağrıları nedenleri arasında en sık görülen diş çürükleridir. Toplumun %97’sinde diş çürüklerine rastlanmaktadır. Bu durum özellikle yetersiz veya kötü ağız hijyeninden kaynaklanır. Ağız içine yerleşen bakteriler şekerli ve unlu yiyecek kalıntıları ile asit oluşturur ve bu da dişin koruyucu tabakasını zayıflatarak çürüklere sebep olur.
Diş ağrıları genellikle zonklama biçiminde ve son derece rahatsız edici olarak hissedilir. Ağrı gittikçe şiddetlenir ve bazen dayanılmaz bir hal alır. Özellikle abse gibi iltihabi bir durum mevcutsa dışarıdan farkedilecek kadar şişliklere sebep olabilir. Sıcak – soğuk hassasiyeti ve dişe bastırınca hassasiyet artar. Dişlerde minik kırılmalar görülebilir.
Diş ağrısı başladığında zaman kaybetmeden bir dişhekimine gitmekte yarar vardır. Çünkü diş ağrısı sebeplerinden de anlaşılacağı gibi, ağrı kendi kendine geçme özelliği göstermez ve tedavi gerektirir.
Diş
Diş Ağrısı
Diş çürümesi, diş minesinin aşınması, diş etlerinin iltihaplanması veya bunlara benzer sebeplerden kaynaklanır. Diş ağrısı , neredeyse herkesin yaşamının bir veya birden fazla döneminde yakındığı bir rahatsızlıktır. Genel kanaat, diş ağrılarının basit ağrılar olduğu yönündedir ve bu sebeple dayanılmaz hale gelinceye kadar diş hekimine gitmek genellikle ertelenir. Ayrıca yine aynı kanı sebebiyle bilinçsiz ağrı kesici kullanımının ve çeşitli yöntemlerin en sık görüldüğü ağrı türlerinden biridir.
Diş
Diş
Diş Hassasiyeti
Sıcak, soğuk, şeker veya ekşi yiyecek-içecekler ağıza alındığında dişlerde ani bir tepki ve sızlama oluşur; ağrı-sızı başlar. Bu diş sızlaması keskin, ani ve derindir (bu durum halk arasında diş kamaşması olarak da adlandırılır).Çürük ve eski dolgular dışında hassasiyet en çok dişeti çekilmesi ile açığa çıkan kök yüzeylerinden kaynaklanır. Normal olarak, dentin (dişin ikinci ve önemli bir tabakası) mine ve sement (kök yüzeyini kaplayan özel tabaka) ile çepeçevre kuşatılmıştır. Diş hassasiyetinin sebebi tam olarak anlaşılamamışsa da hassasiyetin dişin sinirine mikron düzeyindeki kanalcıklar aracılığı ile iletildiği üzerinde duruluyor.çekilen diş eti kök yüzeyinin sıcak, soğuk ve basınç etkilerine maruz kalmasına sebep olur.Açıkta kalan bu kanallar pulpaya ulaşır ve bu da ağrı hissedilmesine sebep olur.
Diş
Diş
Diş Gıcırdatma
Bruksizm (diş gıcırdatma) genellikle uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketlerinin neden olduğu çeneleri sıkma, dişleri gıcırdatma olayıdır. Toplumumuzda sık rastlanır. Genellikle bu alışkanlığa sahip bireyler bundan habersizdir.
Diş
Diş
Diş Çürükleri
Diş çürükleri daha çok koyu renklenmelerle birlikte görülen oyuklar olarak algılanmaktadır. Önlenebilir bir hastalık olmasına karşın dünyada diş çürüğü deneyimi yaşamayan çok az insan vardır.
Diş
Diş
Diş Çürüğü Önlenebilir Mi
EVET.
Sabah kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan önce dişlerin fırçalanması ve hergün diş ipliğinin düzenli kullanılması en etkili yoldur. Yiyecek artıkları en çok dişlerin çiğneme yüzeylerindeki girintilerde ve dişlerin birbirine değdiği ara yüzeylerde biriktiği için, diş fırçaları küçük başlı seçilmelidir. Dişlerin iç yüzeyleri, dış yüzeyleri, çiğneyici yüzeyleri ve dilin üstü fırçalanmalı ve ara yüzlerde diş ipliği kullanılmalıdır. Fırçalar, orta derecede sert ya da yumuşak kıllı olmalı ve belirli aralıklarda değiştirilmelidirler. Fırça kıllarının aşınmamış olması ve bakteri taşımayacak bir şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir. Asla başkasının diş fırçası kullanılmamalıdır. Diş fırçalama sırasında florürlü bir diş macunu kullanılarak, florürün diş çürüğünü önlemedeki rolünden yararlanılmalıdır. Florürlü macunlara yardımcı olarak aynı zamanda ağız kokusunu gidererek ferahlık ve temizlik hissi veren florürlü gargaralar da kullanılabilir. Şekerli yiyecekleri ana öğünlerde tüketmeye çalışmak ve yemek aralarında birşey yememeye gayret etmek de diğer bir önlemdir. Dişhekimine muntazam aralıklarla başvurmak bir çürüğü önlemek ya da erken yakalamada en iyi yoldur. Ayrıca sıcak ve soğuğa duyarlı dişler ya da ağrılı dişlerde veya tebeşirimsi renkte olan başlangıç çürükleri, kahverengi renklemeler ve oyuklar gibi durumlarda vakit geçirilmeden hekime başvurulması tedavinin şeklini değiştirecek ve zorluğunu azaltacaktır.
Diş
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)