İmplant uygun anestezi yöntemlerinin uygulanması durumunda hayır. Tedavinin problemsiz tamamlandığı vak’alar da implantların varlığını bile hissetmeyecek kadar rahat olursunuz.
17 Eylül 2012 Pazartesi
Çocuk Diş Hekimliği ve Fissür Sealent (Fissür Örtücü)
Dişlerin çiğneyici yüzeyleri girintili çıkıntılıdır. Bu çukurcuk ve tepecikler pit ve fissürler olarak adlandırılır. Bu bölgeler oldukça dardır ve gıdaların sıkışı temizlenememesi nedeniyle genellikle çürüklerin başladığı yerlerdir. Bu bölgelerdeki gıda ve mikroorganizma birikimini ve buna bağlı olarak çürüğü önlemek amacıyla özel akıcı bir dolgu malzemesi kullanılır. Öncelikle bu bölge tam olarak temizlenir ve fissur sealant dediğimiz akıcı dolgu bu bölgeye uygulanır. Işık ile sertleştirilir ve fazlalıkları düzeltilerek cilalanır. Bu işlem sayesinde tüm çürüklerin yaklaşık %70′ini oluşturan çiğneyici yüzey çürüklerinden korunmak mümkün olur. Normal şartlarda uzun yıllar kullanılabilmekle birlikte özellikle buz çiğneme ya da diş gıcırdatma gibi alışkanlıkları olanlarda sık sık kontrol edilmelerinde fayda vardır.
Çocuk Diş Hekimliği ve Flor Uygulaması
Günümüzde diş yapısını güçlendirmede etkinliği en çok bilinen madde “fluorid” bileşikleridir. Fluorid dişlerin çürümesini önleyen, dişlerin yapısını kuvvetlendiren bir elementtir. Fluorid diş macunlarının içinde bulunduğu gibi bazı besin maddelerinde de bulunur. Fakat çocuklar çoğu zaman dişlerini fırçalamayı ihmal ettiklerinden dişlerinin çürüğe karşı direnç kazanabilmeleri için yeterli fluorid almamış olurlar. Bu durumun önüne geçebilmek Çocuk Dişiçin kliniğimizde profesyonel yüzeyel fluorid uygulamaları yapılmaktadır. Profesyonel yüzeyel fluorid tatbiki sadece diş hekimleri tarafından uygulanılabilen bir yöntemidir. Yüzeyel fluorid uygulaması özellikle dişleri çürümeye meyilli çocuklarda uygulanır. Bu sayede yeterli miktarda fluorid dişler üzerine depolanır ve dişlerin yapısı güçlendirilerek çürüğe karşı dirençli olur. Yüzeyel fluorid uygulaması her 6 ayda bir yapılırsa ancak etkili olabilir. Bunun için çocuklarınızı her 6 ayda bir düzenli olarak diş hekimine getiriniz.
15 Eylül 2012 Cumartesi
Kompozit Dolgu ve Amalgam Dolgu Arasındaki Farklar
Kompozit dolgular estetik bir görünüm kazandırır ve sadece çürük bölgenin temizlenmesi yeterlidir; fakat amalgam dolgularda sağlam diş dokusundan da madde kaldırılmalıdır. Geçmiş yıllara oranla günümüzde kompozit dolgu dayanıklılığı artış gösteriyor. Bununla birlikte iki ürün arasındaki dayanıklılık farkları da beraberinde değişik açıklıklar getirmiştir. Dişinize hangi tip dolgunun uygulanacağı, dişin durumu, çürüklük derecesi, kavitasyonun konumuna göre hekim tarafından belirlenir.
Kompozit Dolgu Nasıl Uygulanır
Kompozit tedavisi dişlerdeki kırılma sorunlarını gidermeyle birlikte dişlerin düzgün görünümünü sağlayan estetik bir yöntemdir. Kompozit dolgular hazırlanan kavitelere tabaka tabaka yerleştirilir, ardından özel bir ışıkla sertleştirilir. Bu uygulamanın akabinde kompozit dolgular hastanın dişine göre şekillendirilerek düzeltilir. Bu dolgular dişe sıkıca sabitlendiği için diş dokularını desteklediği gibi; sıcaklığı ve dişte kırılma problemlerini, çürükleri önler.
Kozmopitler, sadece çürük tedavilerinde değil, dişlerin estetik görünümü ve rengini de düzelten özelliğe sahiptir; fakat sık görünen durum olmasa da yapılan dolguların rengi, bazen çay kahve gibi renk veren gıdalarda değişebilmektedir. Renklenme durumunun yaşanmaması için malzemenin iyi olması, iyi cilalanması gerekir ve hastanın da iyi kullanması bunun için önemli bir sebeptir.
Ortodonti ve Invısalıgn
Bazı basit vakalarda braket kullanmadan, şeffaf kalıpların kullanımıyla çapraşıklıklar artık düzeltilebilmektedir. İki haftada bir değiştirilecek olan hastaya özel bu kalıpları günde yaklaşık olarak 20 saat takmak gerekmektedir. Her tedavi ortalama 60 çift (alt-üst çene) farklı düzeltici kalıp gerektirmektedir. Tedavi süresi braketlerle yapılan tedavi süresine yakındır. Vakaya göre 6 ay ile 24 ay arasında değişir.
Ortodonti ve Ortognatik Cerrahi
Ortodonti veya ortopedik tedavi ile düzeltilemeyecek durumlarda ortognatik cerrahiye başvurulur. Çene ve yüzde oluşan bozukluklar doğuştan ya da kaza ve hastalıklara bağlı olarak sonradan ortaya çıkabilmektedir. Çenelerin birbirine ve yüze göre uyumsuzluğu hastalarda hem estetik hem de fonksiyonel rahatsızlıklara yol açmaktadır. Gelişen üstün teknoloji ve cerrahi teknikler ile bu bozuklukların düzeltilmesi sağlanabilmektedir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)