22 Eylül 2012 Cumartesi

Yaprak Porselenler


Halk arasında “Yaprak Porselenler” olarak da bilinen lamina dişler sayesinde estetik olmayan bir gülüş artık kader olmaktan çıktı. Mükemmel estetiği sağlamak amacıyla uygulanan seramik laminalar pozisyon bozukluğu olan, renklenmiş, travmaya uğramış, kırılmış ya da aşınmış, ayrık ön dişler için koruyucu bir tedavi metodudur. Ön dişlerin renk, form ve pozisyonlarının değiştirilmesi amacı ile kullanılırlar. Ayrıca lamina tedavisi daha güzel bir gülüş ile kişinin kendine güvenini de arttırmaktadır.

Doku uyumları, aşınma dirençleri, renk stabiliteleri ve doğal dişe benzer estetik üstünlükleri nedeniyle sıklıkla tercih edilebilirler. Camsı karakterdeki yapıları nedeni ile ışığı yaygın ve ışınsal olarak yansıttıkları kadar yaygın ve düzenli olarak da geçirirler. Bu şekilde doğal dişin ışık geçirgenliği ve yansıtma özelliklerini gösterebilme potansiyeline sahiptirler. Laminaları doğal dişlerden ayırt etmek neredeyse imkansızdır.

Dişin ön yüzeyinden 0,3-0,7 mm’lik bir tabaka kaldırılır. Ölçü alınır, elde edilen model üzerinde mumdan dişler hazırlanır. Mumlar hasta ile beraber, onun isteklerine göre düzenlendikten sonra, ideal gülüş elde edilmiş olur. Mükemmel bir uyumla hazırlanmış laminaların, özel bir yapıştırıcı kullanılarak diş ile bir bütün olması sağlanılır.

Renklenmiş dişler söz konusu ise, alttaki diş renginin kötü bir şekilde yansımasını engellemek ve ideal bir estetik sağlamak için porselen kalınlığı arttırılmalı ve öncesinde diş beyazlatma işlemi uygulanmalıdır. Laminalar yapıştırıldıktan sonra en önemli nokta hastanın ağız bakımıdır. Ağız bakımı iyi değilse elde edilen estetik kısa bir süre sonra diş etlerinin kötü görüntüsü nedeni ile bozulacaktır. Lamina restorasyonlarda hekimin bilgi ve becerisi kadar çalışılan laboratuarın başarısı da önemlidir.


Bonding Sistemi Uygulanırken Ağrı Hissedilir Mi


Hayır! Pek çok durumda, dişi uyuşturmaya bile gerek duymadan bu işlem uygulanabilir.


Bonding


Kırık dişlerin tamirinde, küçük aralıkların kapatılmasında ve diş boylarının uzatılmasında kullanılabilir. Bonding, dişin rengini veya şeklini değiştirmek, büyütmek ya da bir kusurunu tedavi etmek amacıyla dişe yapılan ilavelerdir.

Bu amaçla kullanılan malzemeler (mikrofil ajanlar), doğal diş bondingin dış yüzeyine tutturularak şekil ve renk bozuklukları kolayca giderilebilir. Bonding, günümüzde en çok ve en son uygulanan koruyucu diş hekimliği işlemlerinden biridir. Çoğu durumda, en az miktarda diş kaybı ile bu işlem gerçekleştirilir

Bonding uygulanan dişler normal dişler kadar renk değişimine uğrar. Cilalama yapılarak lekelenmeye karşı dayanıklılığı arttırılabilir. Sigara, çay, kola ve kahvenin sebep olduğu lekelenmeler rutin diş temizliğiyle giderilebilir. Bonding uygulanmış bir dişe, gerektiğinde yeniden bonding işlemi yapılabilir. Her yaşta kişiye uygulanabilir.

Dişlerdeki renk değişikliğini sağlama ya da şekil değişikliği vermek, dişi istenilen boyutlarda büyütebilmek ve dişler arasında oluşan boşlukları kapatmak için kullanılan uygulamalardır. Mikrofil ajanlar dediğimiz bir çeşit malzeme ile doğal dişin üzerine uygulanır ve dişteki kusur yok edilir ve estetik görüntü sağlanır. En az diş kaybı bu işlemle sağlanabilir. Hemen hemen herkese uygulanabilir. Ortalama 15 dk. ile 1 saat arasında tedavi süreci bitmiş olur.

Buz ve şeker gibi çok sert nesneleri ısırmaktan kaçınmak gerekir. Dişlerde varolan aralıkları, ufak tefek yüzey problemlerini veya kırıkları kısa süreli tek seanslık bir işlemle düzeltmek mümkündür. Bonding işleminde, dişin rengi tespit edildikten sonra uygun renkteki kompozit reçinelerle dişe istenilen form verilir. Bu işlem sırasında dişin rengini alan ‘bukalemun’ özellikli kompozitler kullanılarak maksimum renk uyumu elde etmek mümkündür.

Uygulanacak seans sayısı yapılacak işleme göre değişir. Bir seans süresi 15 dakikayla 1 saat arasında değişir. Restorasyonların dayanıklılık süresi 5-10 yıl arasında değişebilmektedir. Bu süre hastanın beslenme alışkanlıkları, ağız bakımı ve sigara kullanmasına bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir.


Full Porselen Kronların Avantajları


•Full porselen kronlar ışığı geçirdiklerinden doğal diş yapısına çok benzer bir estetik oluştururken, çok iyi yapılmış bile olsa metal-porselenlerde bir donukluk ve yapaylık vardır. Bu nedenle özellikle ön dişlerde full porselenler tercih edilir.
•Metal destekli porselenler bazı ışıklarda (disko, fotoğraf makinası flaşı…vb.) ağızda yokmuş gibi koyu renk bir boşluk görüntüsü verirler. Full porselen kronlar ise doğal diş gibi her türlü ışığı geçirirler.
•Metal destekli porselenler mekanik olarak dişe yapıştırılırlar. Full porselenler mekanik ve kimyasal olarak dişe tutturulur. Bu yüzden metal desteklilere göre tutuculukları çok daha yüksektir.
•Metal desteksizlerde alt yapıda metal olmadığı için kron-diş eti hizasında koyu renk bir çizgi olmaz. Daha estetik bir görüntü sağlanır.
•Diş eti çekildiğinde, full porselenler estetik görünümlerini korurlarken, metal porselenler diş ile birleştikleri bölgede kötü bir görüntü oluştururlar
•Alt yapıda kullanılan bazı metallere karşı (nikel…vb.) oluşabilecek allerji riski full porselenlerde yoktur.


Porselen Kronlar


Kronların görüntüsünü pek çok şey etkilese de en önemlisi ışığa verdikleri tepkidir. Doğal dişler ışığı geçirir. Bunun sonucu olarak da dişte derinlik ve canlılık ortaya çıkar. Metal desteksiz porselen kronların ışık geçirme özelliklerinden dolayı, derinlik ve canlılıkları daha fazladır böylece doğal dişe en yakın sonuçlar elde edilir.








Porselen Lamina


Aslında her ikisi de estetik diş hekimliğinde rutinde yapılan işlemlerdir. Kompozit laminalar tek seansda yapılırlar. Belli periodlarla hastanın cilaya gelmesi gerekebilir ve porselenlere göre ücreti daha ucuzdur. Kırılma direnci, günümüz kompozitlerde porselen kadar olmasa bile yüksektir. Dayanıklılık bakımından porselen laminalarda dikkat etmeniz gereken her şeyde kompozitlerde de dikkat etmelisiniz. Kompozit laminalar kolay kolay renk değiştirmez ancak yüzeyindeki cila azaldıkça renkleşme kapasitesi artabilir. Porselen laminalarda, kompozit laminalara göre uzun vadede, daha estetik ve dayanıklı sonuçlar alınabilir. Burada karar size ve hekiminize bağlıdır.




Çene Cerrahisi ve 20 Yaş Dişleri Çektirmek Daha Mı Doğru


Çenede yeterli alan olmadığı durumlarda 20 yaş dişleri tam çıkamaz; gömük ya da yarı gömük kalır. Diş yüzeye çıkamadığı için kişiye rahatsızlık verir, kimi durumlarda yüzde ani şişliklere veya çenelerin kilitlenmesine yol açar. Şiddetli ağrılar görülür. Bu sebeplerle sorun yaratan 20′lik dişlerin mutlaka kontrol edilmesi ve diş hekiminin uygun görmesi halinde çekilmesi önemlidir. 20 yaş dişi için genç yaşlarda yapılan operasyonlar teknik bakımdan daha kolay olurken, iyileşme de daha kısa sürede olur. 20 yaş dişlerinin ağızda bırakılıp bırakılmaması konusu tartışmalıdır.

Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, 20 yaş dişi eğer doğru pozisyonda sürüyorsa ve çevre dokulara zarar vermiyorsa bu dişin yerinde kalmasında bir sakınca olmadığını söylüyor. Dr. Kışlaoğlu`na göre, çene kemiğine kaynaşmış ve anormal pozisyonlu bir dişin (röntgenle tespit edilmiş) ileride yol açacağı sıkıntılar göz önüne alınarak çekimine karar verilebilir. Diş arkındaki yer darlığı durumlarında dişin sürmesi diş eti-kemik ve diğer komşu diş engeline takılabilir.