1 Haziran 2012 Cuma

Ortodonti Sorunların Sebepleri

a) Beslenme Bozuklukları; Yeterli beslenemeyen kişilerde, çene ve yüz yapısında hacimsel küçülme meydana gelecek ve normal hacimdeki dişler küçük çenelerde gerekli yeri bulamayacakları için çapraşıklıklar, rotasyonlar (dönme), hatta gömüklük olguları görülür.
b) Ağızdan Nefes Alma; Kronik iltihaplar ve benzeri nedenler, uzun süre devam ederse bademcikler aşırı derecede büyüyebilir. Bu durumda solunum yolları daralır ve nefes alma güçlüğü meydana gelir. Bu güçlüğü yenebilmek ve o bölgedeki hava geçiş yolunu genişletebilmek amacıyla çocuk alt çenesini ve buna bağlı olarak dilini öne alma zorunluluğu duyar. Bu durum, uzun süre devam edecek olursa alt çenenin öne doğru konumu yerleşir. Dil ön dişler arasına girer ve dişlerin sürmelerine engel olursa açık kapanış meydana gelir. Hasta burundan nefes alamıyor ise, üst çenenin büyüme potansiyeli üzerinde negatif etki oluşabilir.
c) Parmak Emme; Yeni doğmuş bir bebekte oldukça gelişmiş bir emme mekanizması vardır. Emme içgüdüsü tatmin edilmemiş bir bebek, bu ihtiyacını gidermek için bazı alışkanlıklar edinir. Anne sütü ile 9-18 ay beslenen çocuklarda çoğunlukla bu alışkanlık görülmez. Yapılan araştırmalar parmak emmenin yaşamın ilk bir kaç haftasında açlığa bağlı olarak geliştiğini göstermiştir. Dişlerin sürmeye başladığı dönemde lokal iritasyonlardan doğan ağrı parmak emme yoluyla giderilebileceğinden bu alışkanlığın dişlenmeye yardımcı olduğu düşünülebilir. Parmak emme yaşla azalır.
- Parmak emmenin nedenleri;

· Ani olarak anne memesi veya biberondan kesilme,

· Bebek beslenirken emmesini çok kısa sürede sonlandırmak,

· Bebeğin beslenmesini uzun aralıklar olacak şekilde değiştirmek.

Parmak emme alışkanlığında erken dönemde hiç önlem alınmaz. Bu devrede alışkanlığı önlemek, çocuğun fizyolojisini etkileyeceği için zararlıdır.

Parmak emme alışkanlığının tedavisi için kesin bir yaş söylenemez. Uygun zaman ayarlanması her çocuk için ayrı ayrıdır. Alışkanlığın derecesi, çocuğun geçmişi zaman ayarlanmasını etkiler. Genel olarak parmak emme 3.5 yaşından sonrada devam ediyor ise tedavisine başlanmalıdır.

Bu alışkanlığı sürdüren çocukta, emilen parmağa ve sayısına göre etki alanında bulunan alt ve üst dişlerde yer değiştirmeler ve kapanış düzensizlikleri görülecektir.

ç) Yalancı Emzik; Fizyolojik özellikleri olan bir emziğin 1.5 yaşına kadar emilmesi zararlı değildir. Hatta çocuğun parmak emme gibi kötü bir alışkanlık edinmesini önleme yönünden yararlıdır. Yalancı emzikler sürekli olarak kullanıldıkları zaman, etki alanları içindeki dokulara uzun süreli anormal etki yapacağı için o bölgelerde düzensizlik ve çeşitli kapanış bozukluklarına neden olmaktadır.
d) Yatış Şekli; Yatış şekli, çoğunlukla alt çenenin yatma sırasındaki konumunu belirler. Bu da bize alt çenenin ortalama günde 8 saat hangi konumda olduğu hakkında bilgi verir. Örneğin yüzü koyun yatan bir çocuk ile sırt üstü yatan bir çocukta alt çenenin konumu farklıdır. Uyurken sürekli aynı tarafa yatıp elini veya yumruğunu yüzü ile yastık arasına koyma alışkanlığı olan kişilerde o tarafta yüz devamlı bir basınç altında bulunacağı için ortodonti problemler çıkabilir.
e) Diş sıkma, tırnak yeme, kalem ısırma, dudak ısırma...gibi kötü alışkanlıklar.
f) Süt dişlerinin erken kaybı.
g) Diş etine bağlı diş düzensizlikleri.
ğ) Diş kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizlikler.
h) 20 yaş dişlerinin öndeki dişleri sıkıştırmasına bağlı düzensizlikler.
ı) Genetik olarak yatkınlık.
i) Hormonal düzensizlikler, sistemik hastalıklar.

Bonding Doğal Görünür Mü ?

Evet! Estetik diş hekimliğinde yetkin bir diş hekimi tarafından yapıldığında doğal görünür.



Bonding Sistemi Uygulanırken Ağrı Hissedilir Mi ?

Hayır! Pek çok durumda, dişi uyuşturmaya bile gerek duymadan bu işlem uygulanabilir.


Zirkonyum Nerelerde Kullanılabilir ?


• 3-6 üyeli (anatomik uzunluğu 38 mm.ye kadar olan) köprüler,


İmplant üstü kron-köprü çalışmaları.







Diş Zirkonyum


Bu sistemde metal yerine yapı malzemesi olarak zirkonyum kullanılır. Yapılan çalışmalar diş hekimliğinin temel gereksinimleri olan estetik, sağlamlık, doku uyumluluğu ve doğallık konularında bugüne kadar ulaşılan en yüksek performansın elde edildiğini göstermiştir. Zirkonyum akıllı seramiklerle bütün tedaviler doğal dişinizden ayırt edilemeyecek kadar doğal olurlar. Tamamen manüpulatif becerinin bilgisayar destekli teknoloji ile birleştirilmesi sonucu ortaya çıkan bir yöntemdir. Klinikte elde hazırlanmış diş preparasyonları laboratuarda özel yöntemlerde şekillendirilir ve özel bir cihaz yardımıyla lazer tarama sistemi ile okunur. Bu bilgiler cihazın şekillendirme bölmesine aktarılıp kron veya köprü bilgisayar tarafından işlenilir.Böylecezirkonyum oksit alt yapı oluşmuş olur. Bu alt yapının üstü özel porselenler ile kaplanılır. Böylece ışığı geçiren (neon efektli), oldukça dayanıklı, estetik, doğal görünümlü kron ve köprüler elde edilmiş olur. Sistemin en büyük avantajı ulaştığı çok yüksek dayanıklılıkla porselenleri artık köprülerde de kullanılabilir hale getirmesidir. Porselen dişin kırılgan yapısından dolayı kron ve köprü tüm kaplamalarda porselenin sağlamlığını arttırmak için alt yapı olarak sert ve dayanklı bir madde kullanma zorunluluğu vardır. Zirkonyum desteklilerde bu madde zirkonyum alaşımından meydana gelmektedir.

Porselen Laminaların Avantajları

· Renk kontrolü ile doğal bir görüntü sağlanır.

· Asitlenmiş porselenin mine yüzeyine olan bağlantısı daha kuvvetlidir.

· İyi cilalanmış porselen yüzeyi daha az dental plak birikimi sağlar, bu sebeple periodontal sağlık açısından daha iyidir.

· Abrazyona ve aşınmaya dayanıklıdır.

· Sıvı absorbsiyonu diğer lamina materyallerinden daha düşüktür.

· Estetik kalitesi daha yüksektir (Rengini ve yüzey yapısını kontrol etme imkanı vardır, doğal floresans özelliğe sahiptir.)

· Dişlerde de diğer organlarımız gibi yaşla birlikte renk ve form değişikliği meydana gelmektedir. Burun ucu ve çene ucu arasındaki mesafe (dikey boyut) azalır, dişler aşınır ve renkleri giderek koyulaşır ve canlılığını kaybeder. Özellikle porselen lamina yöntemi ile dikey boyutu arttırıp, dişlerin formunu ve rengini değiştirerek çok daha genç bir gülüşe kavuşmak mümkündür.

Lamina uygulanacak dişin ön yüzeyine ortalama 0,5 mm-0,7 mm derinliğinde bir aşındırma işlemi uygulanır.

Lamina restorasyonları istenilen formda ve renkte hazırlandıktan sonra dişin ön yüzeyine takma tırnak gibi dişin dentin ve minesi ile adeziv bağlantıyı sağlayacak özel yapıştırma ajanları ile titizlikle yapıştırılır. Lamina restorasyonları teknik hassasiyet gerektirir. Hem uygulayan hekimin hem de hazırlayan laboratuarın yeterli bilgi ve eğitime sahip olması gerekmektedir.

Porselen Lamina Restorasyonlar

· Renklenmiş dişler; Tetrasikline, florozise, devitalizasyona veya yaşa bağlı renklenmeler,

· Beyazlatma ile sonuç alınamayan kanal tedavisi görmüş dişler,

· Diastemalı dişler (aralıklı dişler),

· Malforme dişler (formu bozuk dişler),

· Mine defektleri olan dişler (mine hipoplazisi gibi),

· Malpoze dişler (pozisyonu hatalı dişler),

· Çok sayıda restorasyonu olan dişlerde estetik düzenleme gerekliliği,

· Atrisyona, erozyona veya abrazyona uğramış dişlerde (aşınmış dişler) uygulanabilmektedir.

Lamina restorasyonların doku uyumları, aşınma dirençleri, renk stabiliteleri ve doğal dişe benzer estetik üstünlükleri nedeniyle dental restorasyonlarda sıklıkla tercih edilen materyallerdir. Camsı karakterdeki yapıları nedeni ile ışığı yaygın ve ışınsal olarak yansıttıkları kadar yaygın ve düzenli olarak da geçirirler. Bu şekilde doğal dişin ışık geçirgenliği ve yansıtma özelliklerini gösterebilme potansiyeline sahiptirler.