2 Haziran 2012 Cumartesi

Diş İmplantın Avantajları


İmplant daha estetik ve daha doğal bir görünüm sağlar. İmplant uygulamaları sağlıklı bir ağız yapısı ve güzel gülüşlere ulaşabilmek için fonksiyon, estetik ve anatomik açıdan doğal dişin en iyi alternatifi olarak görülüyor. İmplant üstüne yapılan total (damak), parsiyel veya sabit protezler  hiç oynamaz. Tutuculuk maksimumdur. Çekilmiş dişlerin olduğu kemik bölgelerinde zamanla madde kaybı olur ve kemikler gittikçe incelir. Buna bağlı yüz profilinde bir takım değişiklikler olur. İmplantların yerleştirilmesi ile bu kemik kaybı engellenir. Çiğneme fonksiyonu düzeldiği için daha dengeli ve iyi beslenme sağlanır. Böylece iyi çiğneyememeye bağlı olarak oluşmuş mide problemleri giderilir. Doğal görünüm ve estetiğin sağlanması ile kişinin kendine güveni artar. Yapılan bilimsel çalışmalarda implant başarısının %90-100 arasında değiştiği gösterilmiştir. Fakat elbetteki her tıbbi işlemde olduğu gibi %100 garanti vermek mümkün değildir. İmplant tedavisinin başarısı, implant öncesi ve sonrasında ağız sağlığı ve temizliğine özen gösterilmesine, iyileşme döneminde kullanılan alkol ve sigara miktarına, genel sağlık durumunun iyi olmasına (kontrol edilemeyen şeker hastalığı iyileşmeyi olumsuz yönde etkiler), implantların steril bir ortamda yerleştirilmesine, endikasyonun hekim tarafından doğru konulmuş olmasına doğrudan bağlıdır. İmplant uygulamaları bir dizi karmaşık ve uzun süreli işlemleri gerektirir. Dolayısıyla rutin diş hekimi hizmetlerinden daha yüksek bir maliyet getirmektedir. İmplant tedavileri tamamlanan hastalarda yapılan bir araştırmada, hastalar yaptıkları yatırımın karşılığını aldıklarını ve gerekirse aynı şeyi tekrar yaptıracaklarını belirtmişlerdir. Diş implantlarının uygulanmasından sonra hasta tarafından temizliği tedavinin bir parçası olarak görülmelidir. Vücuda göre yabancı cisimler olduğu düşünülürse, diş implantlarının bakım, temizlik ve kontrollerinin doğal dişlere göre daha fazla önem arz ettiği aşikardır. İmplant üstü kullandığınız proteze göre, uygulayacağınız temizlik ve bakım, doktorunuz tarafından size anlatılacaktır.

1 Haziran 2012 Cuma

Porselen Laminaların Dezavantajları

Mükemmel bir hazırlık ve laboratuar çalışması gerektirir. Hassas bir tedavi yöntemi olduğu için alanında uzman bir diş hekimi tarafından uygulanmalıdır. Alternatif tedavilere göre maliyeti yüksektir.

Porselen Kronların Yöntemleri

Çürüğün çok fazla olduğu ve dolgunun yeterince dişten destek alamayacağı durumlarda, zayıf dişlerde ilerde olabilecek kırılmaları önlemek amacıyla, diş implantlarında üst yapı olarak, bir sebepten dolayı aşırı renklenmiş dişlerin diğer yöntemlerle normal rengine getirilemediği durumlarda, kırık, çapraşık, şekli bozuk dişlerde hastanın isteğine bağlı estetik sorunu olan dişlerde kuron kullanılır.

Bunların dışında bir veya birden fazla diş eksikliğinde, komşu dişlerin küçültülüp, bunlara yapılan kronlara bağlı, eksik dişlerin doldurulması durumuna da köprü denir.

Metal ulaşımlar içinde altın, pelladium, titanyum olan metaller, kıymetsiz metal alaşımlar krom, kobalt, nikel içerikli metaller. Porselen kronlarda taşıyıcı olarak, yani gelen çiğneme kuvvetine dayanabilmesi için iç tanırından yapıştırıcı malzeme ile porselen arasında bir malzemeye ihtiyaç vardır. Bu malzeme, ya metal ya da metal yerine kullanılan güçlendirilmiş porselenin özel makinelerle sıkıştırılması ile elde edilen IPS porselenler veya zirkonyum alaşımlarla elde edilen taşıyıcı parçalardır.

Geçirgenliğini çok iyi almasından dolayı özellikle tercih edilir. Arka höle için özellikle çiğneme kuvvetine karşı yeterince dayanıklı değildir. Doğal dişlere çok yakın bir görüntüsü vardır, derinlik ve canlılık verir. Zirkonyum esaslı köprülerde metal yerine beyaz bir alaşım olan zirkonyum kullanılır. Zirkonyum alaşımın ulaştığı yüksek dayanıklılıkla arka bölgedeki köprülerde çok rahat kullanılır, estetik ve dayanıklılığı sağlar.

Ortodonti Tedaviniz Sırasında Dikkat Etmeniz Gerekenler

Ortodonti tedavi gören insanların ağız hijyenine daha fazla dikkat etmeleri gerekir. Braket takılı olan dişlerde daha fazla yiyecek birikimi olur. Eğer dişlerden ve braketlerden plak temizlenmezse diş eti hastalığı, çürüme ve kötü nefese yol açarlar.

Yumuşak uçlu diş fırçası kullanımı; Yumuşak uçlar çatlak ve köşelere ulaşmakta orta ve sert uçlardan daha başarılıdırlar ayrıca diş etlerini rahatsız etmezler. Özel ortodonti fırçaların kullanılması da yararlı olur.

Diş ipi kullanımı; Günde en az 1 kere diş ipi kullanın. Braketler varken diş ipi kullanmak mümkün gözükmese de, bu hem kolayca yapılabilir hem de gereklidir. Tellerin ve diş eti çizgisinin arası için özel diş ipleri vardır. Braketler ilk takıldığında, diş ipi kullanım teknikleri diş hekiminiz tarafından gösterilir. Eğer doğru yaptığınızdan emin değilseniz diş hekiminize danışabilirsiniz.

İnterdental fırça kullanımı; Ağız hijyeninizi sağlamak için size yardımcı olacak diğer bir yardımcı materyal ise interdental fırçadır.

Düzgün beslenme; Braket takarken çürük yapabilecek besinleri yemeden iki kere düşünmek gerekir. Brakete zarar verebilecek besinlerden de uzak durmalısınız. Braketlerin devamlı kırılması tedavi süresini uzatıcı bir etkendir. Sert ve yapışkan yiyeceklerden uzak durun. Karamel, şeker, sakız...vs. brakete zarar vererek tel ve aralıkların içine kaçabilirler. Yiyecekler orada sıkıştıklarında çürük yapan bakterilerin beslenmesi için yeterince şeker sağlarlar. Elma, havuç...gibi sert yiyecekler bıçakla kesilerek yenmelidir, braketlerin kırılmasına neden olabilirler. Özellikle kabuklu ve sert çerezler braketlerin kırılmasına sebep olabileceği için bunların tüketilmesinden kaçınılmalıdır.

Amerikan Ortodontistler Derneği, çocukların 10 yaşından önce ortodonti gözleme girmesini tavsiye eder. O yaşlarda yeterince kalıcı diş çıktığından, olası sorunları görmek mümkündür. Ama bütün kalıcı dişler kadar beklememelisiniz. Ortodonti tedaviye erken yaşta başlamanın bir çok avantajı vardır.

Ortodonti Tedavi Yöntemleri

SABİT ORTODONTİK APAREYLER; Diş üzerine yapıştırılan braketler ile yapılan tedavi şeklidir.
HAREKETLİ ORTODONTİK APAREYLER; Basit tedaviler hareketli apareylerle (temizlemek için çıkarılabilen plak) yapılabilir. Dişe hafif baskı yapmasını sağlayan narin telleri ve yayları vardır.
ÇENE ORTOPEDİSİ; Çenelerin yüze veya birbirine göre bozulan ilişkilerini özel araçlarla düzeltmeyi amaç edinen bir ortodonti alanıdır. Çoğu zaman ortopedik tedavi (çenelerin uyumu sağlanır) ve ortodonti tedavi (dişlerin kapanış uyumu sağlanır) birlikte yürütülür.
ORTOGNATİK CERRAHİ; Ortodonti veya ortopedik tedavi ile düzeltilemeyecek durumlarda ortognatik cerrahiye başvurulur. Çene ve yüzde oluşan bozukluklar doğuştan yada kaza ve hastalıklara bağlı olarak sonradan ortaya çıkabilmektedir. Çenelerin birbirine ve yüze göre uyumsuzluğu hastalarda hem estetik hem de fonksiyonel rahatsızlıklara yol açmaktadır. Gelişen üstün teknoloji ve cerrahi teknikler ile bu bozuklukların düzeltilmesi uzman cerrahlar tarafından sağlanabilmektedir.
INVISALIGN; Braketler olmadan, şeffaf plakların kullanımıyla dişlerin düzeltimini sağlayan bir tedavidir. Bu yaklaşımda 2-4 hafta arasında değişen, yaklaşık olarak toplam 10-12 adet şeffaf plak kullanımı söz konusudur. Bu plakaların gözle görülmesi ve fark edilmesi zordur. Bu yaklaşım özellikle erişkin hastalar için idealdir. Şeffaf plaklar istenildiğinde çıkartılabilip temizlenebilir. İnvisalign tekniğinin uygulanabilmesi için çok şiddetli bir iskeletsel problemin ve çapraşıklığın olmaması gerekir.
LİNGUAL BRAKETLEME; Braketlerin dişlerin ön yüzeyi yerine, arka yüzeyine yapıştırılması suretiyle onların tamamen görünmez olmasını sağlayan bir tekniktir. Büyümeyi tamamlamış tüm gençlerde ve özellikle de erişkin hastalarda uygun bir tedavidir. Çocuklarda diş sürmeleri devam etmesi dolayısıyla braketleri yapıştırmak sorun olacağından tercih edilmez.

Beyazlatma (Bleaching)


Beyazlatma, dişlerin yapısında (mine ve dentin tabakasında) oluşan ve estetik açıdan sorun yaratan renkleşmeleri giderme işlemidir. Renkleşmeler genellikle yaşlılık, boyar maddelerin (kahve, çay, kola, sigara...vb.) tüketimi, travma, kanal tedavisi, eski protezler, kaplamalar ve de dolgular nedeniyle oluşur. Dişlerin gelişim sürecinde kullanılan antibiyotik (tetrasiklin) veya aşırı flor tüketimi de dişlerde renklenmelere yol açabilir.


Bu beyazlatma işleminin hiçbir zararı ve yan etkisi yok. Yalnız rengi aşırı derecede ağartılmak istenen dişlerde hassasiyet meydana gelebiliyor ve bu da iki üç gün içerisinde geçiyor.


Diş Beyazlatma Yöntemleri

Beyazlatma, dişlerinin renginden memnun olmayan kişilere önerilen estetik bir çözümdür. Çeşitli nedenlerle renk değiştirmiş dişleri beyazlatmak veya kişiye özel diş rengini birkaç ton açmak için kullanılan bir oksijenasyon yöntemidir. Dişlerin doğal renkleri yıllarla, dış etkenlerle koyulaşır. Muayenehanede veya evde yapılabilen diş beyazlatma ile dişler 2-10 ton açılarak tatmin edici bir beyazlama ve güzel bir gülüş elde edilir. Bleaching işlemi mutlaka profesyonel kontrol altında uygulanmalıdır.


Günümüzde uygulanan iki türlü beyazlatma işlemi vardır. Biri kişinin evde kendinin birkaç gece uyguladığı home bleeching ”ev tipi beyazlatma”. Diğeri ise klinik içerisinde uygulanan ofis bleeching “ofis tipi beyazlatma” dır.

Bu yöntem daha önceden var olan 8-10 yıllık geçmişe sahip bir yöntemin geliştirilmiş halidir. Her geçen gün kullanılan malzemelerinde değişip geliştirilmesiyle kısa sürede etkili bir sonuç alınmaktadır.