2 Haziran 2012 Cumartesi

Çapraşık Diş Üstüne Porselen Laminalar

Yapılabilecek en konservatif (koruyucu) tedavilerden biridir. Bu laminaların yapılabilmesi için dişten kaldırılan dokunun çok az olmasından kaynaklanır. Ortalama 0,3-0,7 mm diş dokusu uzaklaştırmak yeterlidir.

Daha sonra laminalar istenen renk ve formda hazırlanır ve yapıştırılır. Çok ince olmaları ve metal içermemeleri sebebi ile estetik olarak çok başarılıdır. Porselen laminalar ışığın geçmesine imkan tanıyarak, uygulandığı dişlerin tamamen gerçek gibi görünmesini sağlayan benzersiz bir kabiliyete sahiptir. Bu özelliği ile flaş ve disko ışıklarında da gerçek diş gibi görünür. (Bu ışıklarda, içinde metal olan kaplamalar siyah leke olarak sanki ağızda yokmuş gibi görünürler). Laminaların ışık geçirgenliği kullanılan porselene ve yapım tekniğine göre de değişir.

Tedavi süreci kısadır. İlk muayenede dişler daha kesilmeden hastadan bir ölçü alınır. Bu model ile laboratuarda özel bir malzemeden mock-up (prova çalışması) uygulaması yapılır. Doktor ve hasta 3 boyutlu bu model üzerinde fikir birliğine varma şansını yakalar. Böylece dişleriniz daha kesilmeden nasıl olacağınızı 3 boyutlu olarak görme şansınız olur.

Daha sonra dişler kısa ve acısız bir işlem ile hazırlanır, ölçü alınır. Sizin ve hekiminizin birlikte karar verdiği form ve uzunlukta yapılmış plastik geçici veneerler yapıştırılır. Bunlar porselen laminalar gelene kadar dişlerinizi korumak açısından da önemlidir. Aynı zamanda bu geçiciler gerekli düzeltmeler için ikinci bir 3 boyutlu model görevini görür. Dişlerin yüz ile uyumu kontrol edilir, gerekli aşındırma ve ilaveler ile yüze uygun ideal gülüş tespit edilir. Laboratuarda bu modele göre porselen laminalar hazırlanır ve yapıştırılır.

Porselen veneerler çok ince olmalarına rağmen yapıştırıldıklarında kırılmaya karşı çok dayanıklıdır. Özel bir yöntemle (bonding rezin) yapıştırma işlemi gerçekleşir ve yapıştıktan sonra porselen laminaları dişten ayırmak mümkün değildir. Ancak doğal diş gibi aşındırarak uzaklaştırılabilirler.

Laminalar minimum preperasyon gerektirmeleri, sigara, çay, kahve...gibi ajanlarla boyanmamaları ve ışık geçirme özellikleri ile doğal dişten ayırt edilemezler. Bu yüzden günümüzde uygulanan en ideal estetik tedavi metodu olmuştur.

Laminaların Dezavantajları

Mükemmel bir hazırlık ve laboratuar çalışması gerektirir. Hassas bir tedavi yöntemi olduğu için alanında uzman bir diş hekimi tarafından uygulanmalıdır. Alternatif tedavilere göre maliyeti yüksektir.


Laminaların Avantajları

· Renk kontrolü ile doğal bir görüntü sağlanır.

· Asitlenmiş porselenin mine yüzeyine olan bağlantısı daha kuvvetlidir.

· İyi cilalanmış porselen yüzeyi daha az dental plak birikimi sağlar, bu sebeple periodontal sağlık açısından daha iyidir.

· Abrazyona ve aşınmaya dayanıklıdır.

· Sıvı absorbsiyonu diğer lamina materyallerinden daha düşüktür.

· Estetik kalitesi daha yüksektir (Rengini ve yüzey yapısını kontrol etme imkanı vardır, doğal floresans özelliğe sahiptir.)

· Dişlerde de diğer organlarımız gibi yaşla birlikte renk ve form değişikliği meydana gelmektedir. Burun ucu ve çene ucu arasındaki mesafe (dikey boyut) azalır, dişler aşınır ve renkleri giderek koyulaşır ve canlılığını kaybeder. Özellikle porselen lamina yöntemi ile dikey boyutu arttırıp, dişlerin formunu ve rengini değiştirerek çok daha genç bir gülüşe kavuşmak mümkündür.

Lamina uygulanacak dişin ön yüzeyine ortalama 0,5 mm-0,7 mm derinliğinde bir aşındırma işlemi uygulanır.

Lamina restorasyonları istenilen formda ve renkte hazırlandıktan sonra dişin ön yüzeyine takma tırnak gibi dişin dentin ve minesi ile adeziv bağlantıyı sağlayacak özel yapıştırma ajanları ile titizlikle yapıştırılır. Lamina restorasyonları teknik hassasiyet gerektirir. Hem uygulayan hekimin hem de hazırlayan laboratuarın yeterli bilgi ve eğitime sahip olması gerekmektedir.

Laminalar

Lamina restorasyonları, adeziv tekniklerin kullanılması ile ön dişlerin renk, form ve pozisyonlarının değiştirilmesi amacı ile kullanılır. Ayrıca porselen lamina restorasyonlar ile estetik restoratif tedavilerin yapılması, hastaların kendine olan güvenini de arttırmaktadır.

Laminaların hazırlık aşamasında dişlere hiç dokunulmadan kompozit mocap hazırlanarak ağızdaki bitmiş hallerini önceden göstermek mümkündür.

Ön dişlerinde kırık olanlar, dişleri arasında renk farklılıkları olanlar, çarpık dişleri olanlar, diş araları açık olanlar… Hemen herkese porselen laminalar yapılabilir.

Ortodonti Tedavi İçin Yaş Sınırlaması Var Mıdır ?

Her yaş grubundaki kişiler ortodonti tedavi yaptırabilirler. Özellikle son yıllarda ortodonti tedavi yaptıran yetişkin sayısında belirgin bir artış görülmektedir.

Koruyucu ortodonti tedavi denilen tedavileri özellikle 8-15 yaş grubu çocuklarda yapılmaktadır. Ortodonti tedaviye başlamadan önce çocuğun sürekli dişlerinin tamamının çıkması gerekir. Sürekli dişler 6-7 yaşlarında çıkmaya başlar ve 12-14 yaşlarına kadar devam eder. Bu nedenle ortodontik tedaviye 12 yaşından sonra başlanması gerekir. Tedavi süresi ortalama 8 ila 24 ay arasında diş yapısına göre değişmektedir.

Yetişkinler İçin Ortodonti

Ortodonti tedavi sanıldığı gibi sadece çocuklarda değil, aksine her yaşta uygulanabilen bir tedavidir. Sağlıklı diş eti ve kemik yapısına sahipseniz ortodontik tedavi herhangi bir yaşta yapılabilir. Özellikle dişlerdeki düzeltim sonrası değişen görünüm, kişinin kendine güvenini kazanmasını ve rahatlıkla gülümsemesini sağlayacaktır. Yükselen diş sağlığı bilinciyle yetişkinler de artan sayılarla ortodonti tedavi görmektedirler. Fakat yetişkin tedavisi daha karışıktır ve bazen bir sorunu gidermek için birden fazla uzman gerekebilir.

Ortodonti ve Lingual Braketleme

Braketlerin dişlerin ön yüzeyi yerine, arka yüzeyine yapıştırılması suretiyle onların tamamen görünmez olmasını sağlayan bir tekniktir. Büyümeyi tamamlamış tüm gençlerde ve özellikle de erişkin hastalarda uygun bir tedavidir. Çocuklarda diş sürmeleri devam etmesi dolayısıyla braketleri yapıştırmak sorun olacağından tercih edilmez.