Minenin altındaki diş tabakasıdır. Çürük mineden içeri ilerleyebilirse, bir sonraki ulaşacağı yer dentindir. Bu bölümde pulpaya giden milyonlarca kanalcık bulunmaktadır.
5 Haziran 2012 Salı
Pulpa
Dişin merkezindeki, sinir dokuları ve kan damarlarının bulunduğu yumuşak dokudur. Çürük pulpaya ulaştığında genellikle ağrı hissedilir.
Kaç Çeşit Diş Vardır ?
Her dişin özel bir fonksiyonu bulunmaktadır;
Kesici Dişler;
— Yiyecekleri kesmede kullanılan keskin ön dişler. (Dört adet üstte ve dört adet altta bulunur).
— Yiyecekleri kesmede kullanılan keskin ön dişler. (Dört adet üstte ve dört adet altta bulunur).
Kaninler;
— Köpek dişi adı da verilen bu dişler, sivri uçlara sahiptir ve koparmaya yararlar.
— Köpek dişi adı da verilen bu dişler, sivri uçlara sahiptir ve koparmaya yararlar.
Küçük Azı Dişleri;
— Bu dişlerin çiğneme yüzeyleri üzerinde iki tümsek (sivri uç) bulunur. Küçük azı dişleri ufalamaya ve koparmaya yarar.
— Bu dişlerin çiğneme yüzeyleri üzerinde iki tümsek (sivri uç) bulunur. Küçük azı dişleri ufalamaya ve koparmaya yarar.
Azı Dişleri;
— Yiyecekleri öğütmek için kullanılırlar. Çiğneme yüzeyinde birden çok tümsekcik vardır.
— Yiyecekleri öğütmek için kullanılırlar. Çiğneme yüzeyinde birden çok tümsekcik vardır.
Diş Anatomisi
Kron
— Dişin üst kısmıdır ve gözle açıkça görülebilen tek yerdir. Kuronun şekli dişin fonksiyonunu belirler. Örneğin, ön dişler besinleri koparmak için keskin bir şekle, azı dişleri ise besinleri öğütmek için düz yüzeylere sahiptir.
Diş Eti Çizgisi
— Dişle diş etinin birleştiği yerdir. Doğru fırçalama ve diş temizliği yapılmadığı takdirde, diş eti çizgisinde plak ve tartar oluşarak, diş eti iltihabı ve diş eti hastalığına neden olabilir.
Kök
— Dişin kemiğe gömülü olan kısımdır. Kök, dişin yaklaşık üçte ikisini oluşturur ve dişi yerinde tutar.
Mine
— Dişin en dış tabakasıdır. Mine aynı zamanda vücuttaki en sert ve en çok mineralli dokudur . Doğru ağız temizliği sağlanmadığı takdirde durum çürümeyle sonuçlanabilir.
Dentin
— Minenin altındaki diş tabakasıdır. Çürük mineden içeri ilerleyebilirse, bir sonraki ulaşacağı yer dentindir. Bu bölümde pulpaya giden milyonlarca kanalcık bulunmaktadır.
Pulpa
— Dişin merkezindeki, sinir dokuları ve kan damarlarının bulunduğu yumuşak dokudur. Çürük pulpaya ulaştığında genellikle ağrı hissedilir.
— Dişin üst kısmıdır ve gözle açıkça görülebilen tek yerdir. Kuronun şekli dişin fonksiyonunu belirler. Örneğin, ön dişler besinleri koparmak için keskin bir şekle, azı dişleri ise besinleri öğütmek için düz yüzeylere sahiptir.
Diş Eti Çizgisi
— Dişle diş etinin birleştiği yerdir. Doğru fırçalama ve diş temizliği yapılmadığı takdirde, diş eti çizgisinde plak ve tartar oluşarak, diş eti iltihabı ve diş eti hastalığına neden olabilir.
Kök
— Dişin kemiğe gömülü olan kısımdır. Kök, dişin yaklaşık üçte ikisini oluşturur ve dişi yerinde tutar.
Mine
— Dişin en dış tabakasıdır. Mine aynı zamanda vücuttaki en sert ve en çok mineralli dokudur . Doğru ağız temizliği sağlanmadığı takdirde durum çürümeyle sonuçlanabilir.
Dentin
— Minenin altındaki diş tabakasıdır. Çürük mineden içeri ilerleyebilirse, bir sonraki ulaşacağı yer dentindir. Bu bölümde pulpaya giden milyonlarca kanalcık bulunmaktadır.
Pulpa
— Dişin merkezindeki, sinir dokuları ve kan damarlarının bulunduğu yumuşak dokudur. Çürük pulpaya ulaştığında genellikle ağrı hissedilir.
Diş Hekimi Korkusu ve Ailesel Faktörler
Türk aileleri çocuk eğitiminde çok yaygın olarak
çocuklarına bazı istediklerini korkutarak yapmalarını sağlarlar. Bu yöntem çok
yanlıştır. Örnek yaramazlık yapma dişçide iğne yaptırırım, dişini çektiririm,
doktor sana iğne yapar gibi. Bu aile tipinde çocukların ağız ve diş sağlığı
hekim-hasta ilişkilerini normale döndürmek çok zor ve uzun sürer. Nadiren ideal
hekim ve çocuk ilişkilerinin sağlanamadığı durumlar oluşur. Bu şartlar da bu
çocukların ağız ve diş tedavileri çok özel yöntemler (genel anestezi) altında ya
da sedasyon ile ameliyathane ortamında uyutularak sağlanabilir. Bu ortam aileler
ve hekimler tarafından en son çare olarak sunulur. Başka çareler bulunmayıp tüm
imkanlar denendikten sonra bu yöntemde amaç çocuğun ağız ve diş sağlığının
düzenlenmesi, genel bünyesini etkileyen apse, iltihaplar yaygın çürüklerden
kurtulmasını ve en önemlisi ise yapılan işlemleri çocuk hatırlamayacağı için
psikolojik kalıcı korkular yaratmadan tedavi
sonlandırılır.
Çevresel, ailesel ve yanlış deneyimlerin ortaya
çıkardığı çocuktaki korkuyu önce aileler çocuklarına doğru bilgi vererek
duyumlarının ya da gördüklerinin kendileri ile ilgili olmadığını doğru
anlatarak, diş hekimlerini onlara sevimli göstermeleri ve anlatmaları şarttır.
Çünkü çocuklar bu hekimler ile uzun süre 4-16 yaşlar arası ve sonrasında ki
yıllar da birlikte olacaklardır.
İkincil olarak
çocuklar da bu korkuyu yenmek; Bu bireylere uygun mekan, dekorasyon, müzik,
eğitimli personel deneyimli sabırlı sevgi dolu ve modern diş hekimliği ile
donanmış istekli ve uzman hekimlerin gayretleri ile oluşabilir. İşte bunlar
çocuk ağız ve diş sağlığının genel kurallarıdır.
Biz erişkin
insanların geçmişimizde yukarıda bahsedilen konuların bir ya da bir kaçı ile
kötü anılardan dolayı hala korkularımız devam eder. Tedavi ettirmeyerek uykusuz
gecelerin sayısını sayamayız ve sonuçta çoğumuzun ağzında gecikmeden kapanan ve
çektirdiğimiz dişlerimizin boş kalan yerleri ile yemekler de zorlanmaktayız. Ya
da artık çok zor da kalarak yaptırdığımız ağzımızda bir ya da birkaç dolgumuz
vardır. Bu sebepten çoğumuzun çiğneme ve öğütme sorunları mide hastalıklarına
dönüşmüş durumdadırlar.
Aileler ve hekimler
bu sorunları birlikte zaman içerisinde sabırla başarılı bir şekilde
çözebilirler.
Diş Hekimi Korkusu ve Yanlış Deneyimler
Bazı diş
hekimliği hizmetleri uygulamalarını çocuğun
uygun olmayan şartlarda gözlemlemesi ve açıklama yapılmadan çocuklar da korkuya
ortam hazırlanması;
a)Çocuk
psikolojisine uygun olmayan hekimler ile
çocuğun yaşadığı ve ömür boyu unutamayacağı kötü bir deneyim
yaşamasıdır.
b)Çocuk Diş
Hekimliği; Çocuk psikolojisine uygun
mekan, dekorasyon, müzik ve personel ile bu eğitimi almış sevgi ve sabrını diş hekimliğinde birleştirmiş uzman ya da istekli diş hekimleri
yapmaktadır.
c)Çocuklar asla ve asla diş hekimine ilk
ziyaretlerinde tedaviye başlamamalı, sadece tanışma, ortam ve aileleri tanıma,
onlara sıcak ve sevgi dolu bir karşılaşma hazırlanmalı ve asla tedavilere
zorlanılmamalıdır. Yapılacak tedaviler ve kontroller çocuklara detaylara
inilmeden basitçe, ailelere ise tüm detayları ile anlatılmalıdır. Çocuğun
korkuya kapılmasına sebep olacak tüm davranışlardan uzak durmalı ve onlar oyun
ortamında dikkatini çekecek objelerle oyalanmalı ve ortam
sevdirilmelidir.
ç)Tedavilere
geçildiği zaman seanslar çok kısa tutulmalıdır. Çünkü çocuğun ağzını korkmadan
açık tutması uzun süreli değildir. Bu kısa seanslar da ise en kolay ve acısız
işlemlerle başlamak çocuğun güvenini sağlayacaktır ve hekimle olan ilişkilerini
pekiştirecektir. Böylece çocuklarımız diğer işlemleri için kendi istekleri ile
tekrar koşarak geleceklerdir.
Diş Hekimi Korkusu ve Çevresel Faktörler
Anne ve babalarla
beraber okul ve çevresindekilerden çocuklarımızın yanlış
duyumları.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)