Estetik dolgular, hazırlanmış kavitelere tabaka tabaka yerleştirilir ve her tabaka özel bir ışık ile sertleştirilir. Bu işlem bitince Estetik dolgular dişe göre şekillendirilir ve düzeltilir.
15 Haziran 2012 Cuma
Ağız ve Diş Bakımı Nasıl Olmalıdır
Gün içerisinde, yaşamımızı sürdürmek için yiyip içtiklerimiz plağın tekrar tekrar oluşmasına neden olur. Plak olgunlaşmadan, yani yeterli mikrop nüfusuna ulaşmadan, diş üzerinden uzaklaştırılırsa dişlerimize ve diş etlerimize zarar veremez. Bu bilgi dişlerinizi günde en az 2 defa fırçalayın denilmesinin ardındaki nedendir.
Dişleriniz dört boyutludur. Ön, arka, yan ve çiğneyici yüzleri vardır. Mikrop plağı tüm yüzlere, özellikle girintili çıkıntılı yerlere yapışır. Ama insanlar genellikle sanki dişlerin sadece ön yüzleri kirlenirmiş gibi sadece oraları fırçalarlar. 40 saniye gibi süren, bu eksik fırçalama işlemi de, sadece fırçalanan bölgeleri korur. Fırçalanmayan yerlerde ise; özellikle arka dişlerin çiğneme yüzleri ve dişlerin ara yüzlerinde plak faaliyetleri bütün hızıyla devam eder. Yani bu bölgelerde çürük ve dişeti hastalığı için gerekli ortam sağlanmış olur. İdeal hijyen, dişlerin plaktan tamamen arındırılın asıdır.
Bu genelde yapıldığı gibi 40 saniye fırçalama ile sağlanamaz. Dişlerinizin ön, arka ve çiğneyici yüzleri kaliteli yumuşak bir fırça ile yeterli süre (yaklaşık 3 dakika) fırçalanmalıdır. Bu şekilde tüm yüzlerin fırçalanmasıağız-diş sağlığınızın yüzde 80'lik kısmını korur. Dişlerimizin ara yüzleri hâlâ plakla kaplıdır. Fırça kıllarının bu ara yüzlere ulaşması imkansızdır.
Dişlerimiz yan yana dizilerek bize o sevimli gülüşlerimizi bahşeder. Dirsek temasıyla dururlar ama bir blok gibi de birbirine yapışık değillerdir. Dolayısıyla şu başımızın belası dental plağımız da dişlerimizin arasına rahatça yerleşir, orada olgunlaşır; hatta buralarda daha da rahat eder. Çünkü düzenli bir fırçalama ile bile buralara ulaşılamaz. Belki çok küçük alanlardan bahsediyoruz ama konuklarımızın da gözle görülmeyecek kadar küçük olduğunu ve bizim küçük dediğimiz alanda trilyonlarca sayıya ulaştıklarını düşünürsek, bu bölgeleri ne kadar ciddiye almamız gerektiğini anlarız. Fırçanın giremediği bu ara yüzler dişlerin şekline, dizilimine göre diş ipi, ara yüz fırçası ya da özel dental kürdanlarla mekanik olarak temizlenmeli, yani plak uzaklaştırılmalıdır. Bu bilgi, fırçaladığım halde dişlerim çürüyor sızlanmasının da cevabıdır. Dişlerinizi düzenli fırçalamanıza rağmen derin çürükler, diş kaybı, dişeti çekilmesi ve kanaması gibi ileri diş ve dişeti sorunları yaşamanızın temel sebebi, bu ara yüzlerin temizlenememesi ve buradan başlayan sorunların devamıdır.
Plakla savaşımızda bir silah da diş macunudur. Fakat nedense diş macununa gereğinden fazla değer verilir. Oysa plağın diş üzerinden uzaklaştırılmasını diş fırçası ve diş ipi gerçekleştirir. Diş macunu bunu daha konforlu, daha etkin bir temizlemeye dönüştürür. Bir de içindeki flor takviyesi ile dişlerimizin gücünü artırır. Dişlerimizin sararmasını önler. Fakat ben ıssız bir adaya düşecek olsam, ağız hijyenim için de sadece iki ürün alma hakkım olsa, diş fırçası ve diş ipini alırdım. Beni kurtaran insanlara, belki sapsarı dişlerle gülümserdim, ama çürük ve dişeti sorunum olmazdı. İnsanlar daha önemli olan fırça kalitesi, şekli gibi özelliklerden çok diş macunu markası peşinde koşarlar. Tadı, kokusu hoşunuza giden flor içeren herhangi bir diş macununu kullanabilirsiniz. Ama fırça kalitesi, şekli, yumuşaklığı dikkat edilmesi gereken noktalardır. Fırça kılları paralelliğini kaybettiğinde, sağa sola yamulduğunda değiştirilmelidir.
Fırçamız çok yumuşak olmalıdır. Dişimizin üstündeki tabaka yani mikrop plağı, yapışkan bir tabakadır, ama ayakkabı çamuru gibi sert ve kazınması gerekecek kadar da değildir elbette. Dişinizin üstündeki bu yumuşak tabakayı yumuşak bir fırçayla temizlemelisiniz. Sert fırça kullanırsanız, dişinizin mine tabakasında aşınmalara neden olursunuz. Bu da zamanla hem diş etlerinize travma etkisi yapar hem de mine tabakasında gözle fark edilmeyecek minicik çentikler açılmasını sağlar. Bu çentiklerin açıldığı yerlerde mine tabakası koruyuculuğunu kaybetmiştir ve dişinizde çürük olmamasına rağmen tatlı, soğuk ve ekşi gibi etkiler karşısında sızlamalar duyarsınız. Bir taraftan da, "Dişlerimi o kadar fırçalıyorum, yine de diş etlerim çekiliyor, ağrılarım oluyor," diye hayıflanırsınız. Bu durumu iyi bir hekim hemen anlar. Bu bölgede açılan mine tabakasını özel maddelerle kapatır. Bu maddeler sık sık kontrol edilmeli, zaman içinde de bu tedavi tekrarlanmalıdır. Bu rahatsızlığın ileri düzeyde olanlarına daha ileri tedaviler de uygulanabilir.
Diş
Dişleriniz dört boyutludur. Ön, arka, yan ve çiğneyici yüzleri vardır. Mikrop plağı tüm yüzlere, özellikle girintili çıkıntılı yerlere yapışır. Ama insanlar genellikle sanki dişlerin sadece ön yüzleri kirlenirmiş gibi sadece oraları fırçalarlar. 40 saniye gibi süren, bu eksik fırçalama işlemi de, sadece fırçalanan bölgeleri korur. Fırçalanmayan yerlerde ise; özellikle arka dişlerin çiğneme yüzleri ve dişlerin ara yüzlerinde plak faaliyetleri bütün hızıyla devam eder. Yani bu bölgelerde çürük ve dişeti hastalığı için gerekli ortam sağlanmış olur. İdeal hijyen, dişlerin plaktan tamamen arındırılın asıdır.
Bu genelde yapıldığı gibi 40 saniye fırçalama ile sağlanamaz. Dişlerinizin ön, arka ve çiğneyici yüzleri kaliteli yumuşak bir fırça ile yeterli süre (yaklaşık 3 dakika) fırçalanmalıdır. Bu şekilde tüm yüzlerin fırçalanmasıağız-diş sağlığınızın yüzde 80'lik kısmını korur. Dişlerimizin ara yüzleri hâlâ plakla kaplıdır. Fırça kıllarının bu ara yüzlere ulaşması imkansızdır.
Dişlerimiz yan yana dizilerek bize o sevimli gülüşlerimizi bahşeder. Dirsek temasıyla dururlar ama bir blok gibi de birbirine yapışık değillerdir. Dolayısıyla şu başımızın belası dental plağımız da dişlerimizin arasına rahatça yerleşir, orada olgunlaşır; hatta buralarda daha da rahat eder. Çünkü düzenli bir fırçalama ile bile buralara ulaşılamaz. Belki çok küçük alanlardan bahsediyoruz ama konuklarımızın da gözle görülmeyecek kadar küçük olduğunu ve bizim küçük dediğimiz alanda trilyonlarca sayıya ulaştıklarını düşünürsek, bu bölgeleri ne kadar ciddiye almamız gerektiğini anlarız. Fırçanın giremediği bu ara yüzler dişlerin şekline, dizilimine göre diş ipi, ara yüz fırçası ya da özel dental kürdanlarla mekanik olarak temizlenmeli, yani plak uzaklaştırılmalıdır. Bu bilgi, fırçaladığım halde dişlerim çürüyor sızlanmasının da cevabıdır. Dişlerinizi düzenli fırçalamanıza rağmen derin çürükler, diş kaybı, dişeti çekilmesi ve kanaması gibi ileri diş ve dişeti sorunları yaşamanızın temel sebebi, bu ara yüzlerin temizlenememesi ve buradan başlayan sorunların devamıdır.
Plakla savaşımızda bir silah da diş macunudur. Fakat nedense diş macununa gereğinden fazla değer verilir. Oysa plağın diş üzerinden uzaklaştırılmasını diş fırçası ve diş ipi gerçekleştirir. Diş macunu bunu daha konforlu, daha etkin bir temizlemeye dönüştürür. Bir de içindeki flor takviyesi ile dişlerimizin gücünü artırır. Dişlerimizin sararmasını önler. Fakat ben ıssız bir adaya düşecek olsam, ağız hijyenim için de sadece iki ürün alma hakkım olsa, diş fırçası ve diş ipini alırdım. Beni kurtaran insanlara, belki sapsarı dişlerle gülümserdim, ama çürük ve dişeti sorunum olmazdı. İnsanlar daha önemli olan fırça kalitesi, şekli gibi özelliklerden çok diş macunu markası peşinde koşarlar. Tadı, kokusu hoşunuza giden flor içeren herhangi bir diş macununu kullanabilirsiniz. Ama fırça kalitesi, şekli, yumuşaklığı dikkat edilmesi gereken noktalardır. Fırça kılları paralelliğini kaybettiğinde, sağa sola yamulduğunda değiştirilmelidir.
Fırçamız çok yumuşak olmalıdır. Dişimizin üstündeki tabaka yani mikrop plağı, yapışkan bir tabakadır, ama ayakkabı çamuru gibi sert ve kazınması gerekecek kadar da değildir elbette. Dişinizin üstündeki bu yumuşak tabakayı yumuşak bir fırçayla temizlemelisiniz. Sert fırça kullanırsanız, dişinizin mine tabakasında aşınmalara neden olursunuz. Bu da zamanla hem diş etlerinize travma etkisi yapar hem de mine tabakasında gözle fark edilmeyecek minicik çentikler açılmasını sağlar. Bu çentiklerin açıldığı yerlerde mine tabakası koruyuculuğunu kaybetmiştir ve dişinizde çürük olmamasına rağmen tatlı, soğuk ve ekşi gibi etkiler karşısında sızlamalar duyarsınız. Bir taraftan da, "Dişlerimi o kadar fırçalıyorum, yine de diş etlerim çekiliyor, ağrılarım oluyor," diye hayıflanırsınız. Bu durumu iyi bir hekim hemen anlar. Bu bölgede açılan mine tabakasını özel maddelerle kapatır. Bu maddeler sık sık kontrol edilmeli, zaman içinde de bu tedavi tekrarlanmalıdır. Bu rahatsızlığın ileri düzeyde olanlarına daha ileri tedaviler de uygulanabilir.
Diş
Kimyasal Bleaching(Diş Beyazlatma)
Bu teknikte, diş beyazlatıcı jel, özel olarak
yapılmış diş kalıpları yardımıyla dişlere uygulanır. Ancak kimyasal diş beyazlatma tekniğinin diş minesine bir miktar olumsuz
etkisinin olabileceği unutulmamalıdır. Çeşitli kozmetik ürünler arasında da
satılabilen bu kimyasallar mutlaka bir dişhekimi gözetiminde
kullanılmalıdır.
Beyazlatma
Diş Beyazlatma
Beyazlatma
Diş Beyazlatma
Fotokimyasal Bleaching(Diş Beyazlatma)
Bu diş beyazlatma yönteminde, beyazlatma jeli bir UV-lamba (mavi
ışık) veya bir KTP lazeri (yeşil ışık) kullanılarak aktive edilir. Bu metodu
diğerlerinden ayıran özellik ise kullanılan ışık kaynağının da ayrıca dişi
beyazlatıcı etkisinin olmasıdır (foto oksidasyon). Bu uygulama, dişler üzerinde
daha derin bir beyazlatma sağlar. UV-Işık kullanırken çevre dokular (dudaklar,
dişetleri, dil vb.) muhtemel yanık yaralanmalarına karşı iyi korunmalıdır. KTP
lazeri kullanırken ise yanma riski yoktur, ancak dişetleri beyazlatma jelinin
sızıntılarına karşı korunmalıdır (gingiva block). KTP lazeri ile beyazlatmanın
büyük bir avantajı da; geniş bilimsel araştırmalar sonucunda diş minesi üzerinde
yan etkilerinin gözlenmemiş olmasıdır. Diş beyazlatma işlemi sonrasında yapılacak florid uygulanması
diş minelerini güçlendirir ve çürümeleri önler.
Beyazlatma
Diş Beyazlatma
Beyazlatma
Diş Beyazlatma
Fototermal Bleaching(Diş Beyazlatma)
Bu yöntemde de yine bir miktar özel bir jel
kullanılır. Ancak önceki metottan farklı olarak yüksek enerjili özel bir ışın
demeti yardımıyla uygulanır. Işık kaynağı bir seri LED veya diyot-lazer den
oluşabilir. Yine bu yöntemde de muhtemel olumsuz etkilerin olabileceğinden
mutlaka diş hekimi gözetiminde yapılmalıdır.
Beyazlatma
Diş Beyazlatma
Beyazlatma
Diş Beyazlatma
Diş Beyazlatmadan Sonra Dişler Eski Haline Döner Mi
Dişler her zaman için eskisinden daha beyaz olacaktır ancak alışkanlık ve ağız bakımına verdiğiniz önem ölçüsünde yılda bir veya iki kez tekrar uygulatmanızda fayda vardır.
Beyazlatma
Diş Beyazlatma
Beyazlatma
Diş Beyazlatma
Diş Beyazlatma Uygulama Süresi Ne Kadardır
İki farklı şekilde uygulanan diş beyazlatma işleminde eğer ofis tipi diş beyazlatma tecih edilirse dişler genellikle 1 saati içeren tek bir seansta arzu edilen beyazliğa ulaşırken ev tipi diş beyazlatma tercih edilirse bu süre 4-7 gündür.
Beyazlatma
Diş Beyazlatma
Beyazlatma
Diş Beyazlatma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)