20 Haziran 2012 Çarşamba

Ağız Kanseri Riskinin Azaltılması İçin

Sigara, pipo gibi tütün ürünlerinin kullanmayınız, tütün çiğnemeyiniz. Alkol kullanıyorsanız, aşırıya kaçmayınız.
Hem alkol hem de tütün ürünlerini kullanan kişilerde ağız kanseri riski alkol ve tütün ürünlerini kullanmayan kişilere göre 15 kat artmıştır.
Meyve ve sebzeden zengin diyetle besleniniz (araştırmalar bu tür diyetin ağız kanseri riskini azaltabileceğini ileri sürmektedir)
Düzenli olarak diş hekimine gitmeyi ihmal etmeyiniz.

Diş

Ağız Kanserlerinin Belirtileri Nelerdir

Ağız içinde veya etrafında beyaz veya kırmızı renkli alanlar Ağız içinde hassas, tahriş olmuş, kabarık veya kalınlaşmış alanların olması Ağızda veya boğazda tekrarlayan kanamalar Seste boğukluk veya boğazda yutulamayan cisim hissi Çiğneme ve yutma güçlüğü dil ve çene hareketlerinde zorlanma dil veya ağzın diğer bölgelerinde his kaybı, uyuşukluk Alt veya üst çenede meydana gelen şişlikler ve bunun sonucu mevcut protez uyumunun bozulması Ağız kanseri lezyonları başlangıç döneminde ağrısızdır, kanser ilerleyerek sağlıklı ağız dokularında harabiyet oluşturdukça ağrı şikayeti de başlar. Kişinin kendinin ağız kanserini fark etmesi güç olabilir. Bu nedenle düzenli diş hekimine gidilmesi son derece önemlidir.

Diş

Ağız Kanserlerinin Nedenleri Nelerdir

Ağız kanserlerinin kesin nedeni tam olarak bilinmez. Bununla beraber, tütün ürünleri, alkol ve bazı besinlerdeki karsinojen maddeler ve fazla güneş ışığına maruz kalınması gibi faktörlerin ağız kanseri riskini arttırdığı bulunmuştur. Genetik yatkınlık ta ağız kanserleri için risk faktörleri arasındadır.






Diş

Ağız Kanserinde Tedavi

Tedavi genelde tüm kanserli dokuların cerrahi müdahale ile çıkartılması, ışın tedavisi (kanser hücrelerini yok etmek için radyasyon kullanma), kemoterapi (kanserle savaşan ilaçlar kullanma) ya da bu yöntemlerin hep birlikte kullanılmasından oluşur. Bazı ağız kanseri türlerinde Foto dinamik terapi (PDT) denilen yeni bir tedavi de kullanılmaktadır. Bu tedavide kanser hücreleri yok etmek için lazer ışını ve ışığa duyarlı bir ilaç kullanılır. Ağız kanseri erken tedavi edildiğinde iyileşme olasılığı yüksektir. Ameliyat sonrasında yumuşak dokuda veya deride bir takım rekonstrüktif ameliyat gerçekleştirmek veya kemikleri Protezler (yapay yedek parçalar) ile değiştirmek gerekli olabilir. Tedavide ağızları değiştirilen hastaların onarıcı dişçilik, konuşma terapisi ve beslenme danışmanlığı hizmeti almaları gerekebilir. Tedavi sonrası konuşmaları veya görünümleri değişen kişiler ve yahut da tedaviyi özellikle stresli bulan kişiler için psikolojik destek de gerekli olabilir. Ağız kanserlerinin sıklığı ve ciddiyeti Ağız kanserleri erken dönemde teşhis edilerek tedavi sağlanmazsa yayılarak sürekli ağrı, fonksiyon kaybı, tedavi sonrası düzeltilmesi mümkün olmayan yüz ve ağız deformiteleri, hatta ölümlere neden olabilir. Diş hekimine düzenli aralıklarla gidilmesi ağız kanserlerinin erken dönemde yakalanması açısından da önemlidir.

Diş

Ağız Kanserinde Teşhis


Bir ay içerisinde geçmeyen ağızdaki herhangi bir şişlik veya doku değişikliği doktora bildirilmelidir. Düzenli kontroller esnasında dişçiler de ağız kanserlerine yönelik muayene yapabilmektedir.

Görsel muayene genellikle atılacak ilk adımdır, bunun ardından hastalıklı bölgeye dokunulur, şişlik veya ülser ya da çatlak gibi öteki sıra dışı belirtiler yoklanır. Örneğin herhangi bir şişlik veya ülserin ne kadar süredir var olduğu, ağrı veya kanama olup olmadığı ve yutkunma veya konuşmada güçlük yaşanıp yaşanmadığına yönelik olarak hastanın ağız sağlığı geçmişi hakkında kendisiyle görüşmek de yararlı olabilir. Küçük bir biyopsi (analiz etmek amacıyla az miktarda doku almak) teşhisi doğrulayabilir. Kanserin boyutunu belirlemek ve kemikleri veya diğer bölgeleri etkileyip etkilemediğini öğrenmek üzere Röntgen ve CT taramaları da faydalı olabilir.

Diş

Ağız Kanserinin Nedenleri

Ağız kanseri çoğunlukla tütün kullanımı ile ilgilidir. Sigarayı bırakıp pipoya veya puroya geçmek veya enfiye ya da ağızdan alınan tütün riski azaltmaz. Katran miktarı daha düşük olan veya ‘light’ sigaralar da işe yaramaz. Bir miktar tütünü ağızda bir noktada uzun süre tutmak da çok tehlikelidir. Bu durum çoğunlukla öncü kanser koşulu olarak kabul edilen lökoplakiye neden olur (bakınız Semptomlar). Ağız kanserinin gelişimini tetikleyen diğer faktörler arasında:
• Özellikle sert alkollü içkiler olmak üzere aşırı alkol tüketimi,
• Alkol ve sigarayı bir arada kullanma,
• Yerine oturmayan takma dişler,
• Özellikle dişler pürüzlü veya sivri uçlu olduğunda yetersiz bakım yapma,
• Dişteki herhangi bir keskin kenardan ötürü dilin sürekli tahriş olması ve
• Arek (betel) cevizi veya betel yaprağı (felfelek) çiğnemek – Bangladeş gibi belirli kültür grupları arasında oldukça yaygın bir alışkanlıktır. Sigara dumanındaki kanser üreten maddelerin (kanserojen maddeler) vücuda alınması alkol ile daha da arttığından, alkol ve sigara dumanının bir araya gelmesi önemli bir nedendir.

Diş

Ağız Kanserinin Belirtileri

Uzun süredir ağızda bulunan ve geçme belirtisi göstermeyen şişlik veya lekeler bir doktor (Genel Cerrah, diş hekimi veya sağlık uzmanı) tarafından kontrol edilmelidir. Aynı şekilde ağız içi veya dudaktaki ağrı vermese de iyileşmeyen herhangi bir çatlak, şişlik veya ülser muayene edilmelidir. Gelişen bir tümör ağrı vermeyebilir ancak yayılarak kanamaya sebep olabilecek ülserler oluşturabilir. Dil kanseri çoğunlukla acı verir ve dilin anormal bir şekilde sert ve bükülmez olmasına neden olur. Düzgün konuşma veya yutkunma zorluğu ve uyuşmuşluk hissi görülebilir. Ağız içinde sürekli beyaz lekeler (lökoplaki) veya kırmızı lekeler (eritroplaki) ortaya çıktığında bu lekeler öncü kanser koşulları (ardından kanser görülmesi muhtemel koşullar) olarak onaylanabileceğinden doktor veya diş hekimlerinin dikkatine sunulmaları gerekir.

Diş