Halk arasında vidalı diş olarak bilinen implantın ilk hali, maya medeniyetine dayanır. Arkeologlar buldukları alt çene kemiğinde, diş çekim yerlerine oturtulmuş deniz kabuklarına rastlamışlardır. Bu da tarih boyunca inasnların eksik dişlerini bir şekilde tamamlama ihtiyacında olduklarını ortaya koymuştur. Bundan binlerce yıl sonra, 1950 yılında tavşan kemiklerinde İmplant çalışmaları başlamış, yapay diş köklerine kemiğin tutunabildiği gösterilmiştir. Buna osteointegrasyon denir. İlk diş implantı 1952 yılında uygulanmış, bu tarihten itibaren milyonlarca İmplant kullanılmıştır.
Günümüzde kullanılan diş implantları, titanyumdan üretilmektedir ve kemikle kaynaşması gereken yüzeyleri, her firma tarafından kendine has olarak geliştirilen tekniklerle işlenmektedir. Bu yüzeylerde asitle pürüzlendirme, CNC ile işleme, kumpa pürüzlendirme, hidroksiapetit kaplama gibi çok çeşitli işlemler yapılarak kemiğin metal ile tutunması sağlanmaktadır.
İmplant planlanmasında kemiğin yapısı, hasta yaşı, genel sağlığı, diğer dişlerin durumu gibi pek çok faktör göz önüne alınarak detaylı bir inceleme yapılır. Uygun şartlarla yapılmış bir implant senelerce hizmet edebilir. İmplant operasyonu, lokal anestesi altında yapılan ve diş çekiminden çok daha basit bir operasyondur. İşlem sonrasında bakımına dikkat edildiği taktirde hasta ertesi gün işine gidebilir. İmplantın yapıldığı bölgede bir kaç gün şişlik ve ağrı olabilir. Bu şikayetler bir kaç gün içerisinde azalarak biter. Cerrahi işlemden sonra diş eti kapatılır ve 3-4 ay kadar beklenir. Bu safhada osteointegrasyon gerçekleşir ve implantla çene kemiği birbirine kaynar. Bekleme süresi sonunda 1 hafta içerisinde üst yapılar yapılarak hasta dişlerine kavuşur.