1 Kasım 2012 Perşembe

Ortodonti ve Sabitleyici (Retainer) Kullanımı


Sabitleyicinin amacı düzeltici ortodonti tedavi sonrası dişleri yerinde tutmaktır. Isırışınız düzeltildiğinde kemik ve diş etlerinin diş çevresinde sabitleşmek için zamana ihtiyacı vardır. Tavsiye edilen kullanım süresi ortodontistten ortodontiste göre değişir. Çoğu çocuk ve genç 20′li yaşlarının ortasına kadar takar fakat bu konuda tedavinizi en iyi o bildiğinden, ortodontistinizin tavsiyesi dinlenmelidir.


Ortodonti ve Braket Kullanımı


Metal, seramik ve plastik braketlerden birini seçebilirsiniz. Ama ortodonti tedavi genelde paslanmaz çelik braket kullanarak yapılır.

Seramik ve plastik braketler genelde estetik sebeplerden tercih edilirler, fakat tedavinin sonuna plastik braketler lekelenmiş ve rengi atmış olabilir. Plastik veya seramikten yapılmış braketlerde teller ve braket arasında daha fazla sürtünme olduğundan tedavi süresi uzayabilir. Ortodontistiniz sizinle olası seçenekleri paylaşacaktır.

Braketlerin fiyatları değişkendir. Bazı sigorta şirketleri ortodonti tedavinin bir bölümünü ödemekle beraber çoğu hiç ödemeyecektir.

Braketler dişi istenilen yöne itmek için baskı uygulayarak çalışırlar. Ortalama 1-3 yıl arası kullanılırlar. Tedavi boyunca dişler yer değiştirdiğinden arada ayarlamalar gerekmektedir. Eskiden braketler dişin çevresini kaplayan kalın çelik bantlardan oluşurdu. Yeni çıkan gelişmelerle braketler gitgide küçüldüler ve artık ortodonti bantlar nadiren kullanılıyorlar.

Bunlar takılırken diş hekiminiz özel yapıştırıcılar kullanarak dişinize minik braketler takacaktır. Daha sonra bu braketlerin arasından yay teli denilen teller geçirir. Bu yay telleri dişlerin hareket edeceği yönde belirli bir rota sağlarlar. Diş rengi teller daha az görünmekle birlikte paslanmaz çelik tellerden daha pahalıdırlar. Ligature denilen küçük elastik bantlar, yay tellerini braketlere bağlamak için kullanılabilir ve hasta her ziyarette farklı bir renk seçebilir.

Braketler takıldıktan sonra birkaç gün rahatsızlık duymak normaldir. Dişleriniz sızlayabilir ve teller dil ve dudaklarınızı kaşındırabilir. Çoğu rahatsızlık 1-2 haftaya geçmesine rağmen teller değişirken veya ayarlanırken gene hafif ağrı olabilir. Ağrıyı geçirmek için doktorunuzun tavsiye edeceği herhangi bir ağrıkesici kullanabilirsiniz.



Zirkonyumun ve Metal Destekli Porselenler Arasındaki Farklar


- Doğal diş yapısına çok benzeyen bir üründür. Zirkonyum dışında yapılan tedavilerde bile matlık ve yapaylık olabiliyor; bundan dolayı ön dişlere zirkonyum uygun görülür.
- Sigara, çay, kahve gibi renk veren gıdalarla renk değişimi yaşanmaz.
- Metal destekli porselenler köprü mekanik olarak dişe yapıştırılır; fakat zirkonyum mekanik ve kimyasal olarak tutturulur. Böylece zirkonyumun dayanıklı olması oranı daha fazladır.
- Zirkonyumda doğal diş her türlü ışığı geçirir; aksine metal destekli porselenler bazı ışıklarda ağızda yokmuş gibi bir görünüm ortaya çıkar.
- Zirkonyum uygulamasında metal kullanılmağı için diş eti hizasında çizgi oluşmaz, böylece estetik bir görünüm sağlar.
- Dişte eskiden uygulanan metal destekli porselenden dolayı diş etinde gerçekleşen morarma ve baskı zirkonyum ile ortadan kalkar.
- Zirkonyum, çay, kahve ve sigara gibi lekelenme ve renklenme yapan olumsuzlukları ortadan kaldırır; aynı zamanda diş taşı oluşumunu da önler.
- Zirkonyum ile ağız kokusu, tat bozukluğu ve diş eti problemleri yaşanmaz. Ayrıca alerji riski de bulunmamaktadır.
- Metal destekli porselende diş eti çekilmesi yaşanan bölgede kötü bir görünüm oluşurken, zirkonyum estetik görünümünü koruyor.
- Zirkonyumun diş etiyle uyumu kolay olmakla birlikte, diş eti hastalığı olan hastalarda sorunsuz kullanılabilir. Hasta, zirkonyum ile ağız temizliğine dikkat ettiği sürece diş eti rahatsızlığı yaşanmaz.



Zirkonyum Hangi Durumlarda Uygulanır

Zirkonyum, dişin sağlamlığı, estetiği, doku uyumu ve doğallığı için kullanılan bir üründür. Mekanik direnç, biyolojik uyum, estetik ve doğal görünüm gibi özelliklere sahip olan bu ürün alt yapı olarak kullanılan metalin yerine kullanılır. Bu ürün, beyazlatma gibi tedavilerden sonuç alınamadığında oluşan renklenmelerde; daha önceden dişleri kesilmiş hastalarda; ağızda metal destekli köprü ve kaplama olan hastalarda; yapısı bozulan eski dolguların düzeltilmesinde ve dolgu tedavisi yapılamayacak kadar madde kaybına uğramış dişlerde uygun görülen tedavi şeklidir.


Kompozit Yenileme Sonrası İçin Uyarılar


Aynı seansta parlaklık verme işlemi yapılan kompozitlerde, büyük operasyonlar ya da fazla diş için yapılan tedavilerde hasta tekrar çağırılarak, gerekli olan estetik düzeltmeler yapılır. Bu tedavilerle ön dişlerde meydana gelen hasarlar yenileniyor, böylece hastalar çiğneme esnasında dikkatli olurlarsa ve dişlerine iyi bakarlarsa dolgularının uzun ömürlü olmasını sağlarlar. Özellikle felçli yüze yapılan tedavilerden sonra beyazlama işlemi ne kadar iyi yapılmış olursa olsun, boyalı gıdalar dolguların rengini değiştirebilmektedir. Aşınma nedeniyle yenilenen dişlerde dikkat edilmesi gereken sert diş fırçaları kullanılmamalı ve dişler fırçalama yöntemleri iyi bilinmelidir. Bu uyarılar, yüz felci olan hastalardaki yenilemeler için de dikkat edilmesi gereken hususlardır.


Kompozit Dolgu ve Amalgam Dolgu Arasındaki Farklar


Kompozit dolgular estetik bir görünüm kazandırır ve sadece çürük bölgenin temizlenmesi yeterlidir; fakat amalgam dolgularda sağlam diş dokusundan da madde kaldırılmalıdır. Geçmiş yıllara oranla günümüzde kompozit dolgu dayanıklılığı artış gösteriyor. Bununla birlikte iki ürün arasındaki dayanıklılık farkları da beraberinde değişik açıklıklar getirmiştir. Dişinize hangi tip dolgunun uygulanacağı, dişin durumu, çürüklük derecesi, kavitasyonun konumuna göre hekim tarafından belirlenir.



Estetik Dolgu Yöntemleri


Kompozit tedavisi dişlerdeki kırılma sorunlarını gidermeyle birlikte dişlerin düzgün görünümünü sağlayan estetik bir yöntemdir. Kompozit dolgular hazırlanan kavitelere tabaka tabaka yerleştirilir, ardından özel bir ışıkla sertleştirilir. Bu uygulamanın akabinde kompozit dolgular hastanın dişine göre şekillendirilerek düzeltilir. Bu dolgular dişe sıkıca sabitlendiği için diş dokularını desteklediği gibi; sıcaklığı ve dişte kırılma problemlerini, çürükleri önler.

Kozmopitler, sadece çürük tedavilerinde değil, dişlerin estetik görünümü ve rengini de düzelten özelliğe sahiptir; fakat sık görünen durum olmasa da yapılan dolguların rengi, bazen çay kahve gibi renk veren gıdalarda değişebilmektedir. Renklenme durumunun yaşanmaması için malzemenin iyi olması, iyi cilalanması gerekir ve hastanın da iyi kullanması bunun için önemli bir sebeptir.