14 Haziran 2012 Perşembe

Çocuğun Diş Hekimini İlk Ziyareti

Bunun için en ideal zaman bebeğin ilk dişleri çıktıktan sonraki altı aydır. Çocuğunuzun dişleri ile ilgili problemler çok erken yaşlarda başlayabilecektir. Bu dönemde bebeğin beslenmesi, diş bakımı ve emme alışkanlığı hakkında bilgi edinerek ortaya çıkacak problemlerin başlaman önlemek mümkün olacaktır. Bunun için en ideal zaman bebeğin ilk dişleri çıktıktan sonraki altı aydır.

Çocuğunuzun dişleri ile ilgili problemler çok erken yaşlarda başlayabilecektir. Bu dönemde bebeğin beslenmesi, diş bakımı ve emme alışkanlığı hakkında bilgi edinerek ortaya çıkacak problemlerin başlaman önlemek mümkün olacaktır.

İLK DİŞ MUAYENESİ

Çocuğunuzda henüz çürük ve ağrı olmadan dişhekimiyle tanışıp rutin `sohbet ve kontrol` ziyaretlerinde bulunulması, toplumdaki diş hekimi korkusunun çocuklara geçmesinin önlenmesi bakımından büyük önem taşır.

Çocuğumu ve kendimi ilk muayene nasıl hazırlayabilirim?

Çocuğunuzu diş hekimine götürmeden önce yapılacak işlem hakkında bilgi edinmek en doğru yöntem olacaktır. Genelde dişlerde çok büyük oyuklar oluşmadan ve şiddetli ağrılar başlamadan dişhekimine başvurmak tedavinin hem çocuk hem de hekim açısından daha kolay olmasını sağlar. Ancak, " Doktor iğne yapmayacak " diye ön yargı ile getirilen çocuğa hekim anestezi yapmak zorunda kalırsa, çocuğun hem size hem de hekime güveni kalmaz. Bu nedenle çocuğu tedavi konusunda doğru bilgilendirmek, korkusunu yenmek ve güvenini kazanmak açısından önemli olacaktır.
Çocuklarda dişhekimine karşı korku neden olur?
Alınması gereken önlemler nelerdir?

Çocuğunuza diş tedavisinin hiçbir korkulacak yanı olmadığını anlatırsanız, kolaylıkla dişhekimine götürebilirsiniz. Ancak genelde Anne-Babalar "Uslu olmazsan seni dişçiye götürürüm, O da bir güzel dişini çeker!" sözleriyle dişhekimi kavramını bir korku unsuruna dönüştürür.

Bu nedenle:
1) Çocuğun dişhekimine götürülmesi bir ceza anlamı taşımamalıdır. Tam aksine çocuğa dişhekimine severek gideceği bir ortam yaratılmalıdır.
2) Dikkat edilmesi gereken başka bir konu da, dişhekimine gitme ile çocuğun maruz kalacağı ağrı olayı arasında bir çağrışım uyandırmamaktır. Ancak, çocuğa " Dişin hiç ağrımayacak" diyerek onu yanıltmak; ilerideki tedavileri güçleştirir.
3) Diş hekimi ile çocuğun iyi bir diyalog kurması, çocuğun korkusunu yenmesine yardımcı bir faktördür. Bunun için dişhekiminin sorduğu sorulara çocuğun kendisinin yanıt vermesine izin verin.

Diş

Pedodonti Çocuk Diş Hekimliği


Porselen Dolgu Yaparken Ana Kural

Dişe yapılacak dolguyla çürümeden önceki doğal biçimi tekrar verilmeye çalışılır. Kullanılan dolgu tipi dişin konumuna ve işlevine bağlıdır.

Çiğneme işlevinin çoğunu yapan azı dişleri daha fazla basınca maruz kalırlar ve ön dişlerden daha dayanıklı bir maddeye gereksinimleri vardır.

Önceden en yaygın dolgu malzemesi gümüş amalgam idi ve arka dişlerde kullanılmaktaydı. Bu tür
dolgular aslında civa, gümüş ve diğer metal alaşımlarıdır. Ancak görünümleri itibariyle estetik karşılanmamaktadır.

Yine ön bölge dişlerde madde kaybına bağlı olarak
dolgu uygulamaları yapmak gerekebilir. Porselen dolgular çok fazla madde kaybı olan ve dişin tümden küçültülerek kuron uygulaması gerektiren durumlarda sağlıklı diş dokusunu korumak amaçlı geliştirilmiş bir dolgu yöntemidir. Daha estetik ve kullanışlı olduğundan amalgam dolguların yerine tercih edilmektedir.

İlk seansta dişin hastalıklı bölgeleri dışında, sağlıklı dokusundan tutuculuk için hiçbir aşındırma yapılmadan hazırlanan kavitelerin ölçüleri laboratuara gönderilir. Burada hastanın bu dişine özel hazırlanan dişin eksik olan yapısını tamamlayan porselenden dolgu hazırlanır ve 2. seansta hastanın dişine yapıştırılır. Dişle aynı sertlikte olan bu
porselen dolgu, ısırma kuvvetlerinden oluşan kırılmaları önler ve dişin eskisi kadar sağlıklı olmasını sağlar. Diş renginde olduğu için dolgu çıplak gözle ayırt edilemeyecek kadar doğaldır.
Artık tamamı ile kişinin kendi dişi ile aynı renkte, dişin formuna uygun olan kompozit dolgular yapılmaktadır. Gözle ayırt edilemeyecek kadar doğal olan bu dolgularda, gelişen cila teknikleri ile zamanla oluşabilecek sigara...vb. boyayıcılara bağlı renklenmeler de önlenmektedir. Hasta adeta dişinde hiç dolgu yokmuş gibi uzun yıllar bu sağlıklı ve estetik dolgulu dişlerini kullanırlar.

Ağız ve Diş Bakımı

Gün içerisinde, yaşamımızı sürdürmek için yiyip içtiklerimiz plağın tekrar tekrar oluşmasına neden olur. Plak olgunlaşmadan, yani yeterli mikrop nüfusuna ulaşmadan, diş üzerinden uzaklaştırılırsa dişlerimize ve diş etlerimize zarar veremez. Bu bilgi dişlerinizi günde en az 2 defa fırçalayın denilmesinin ardındaki nedendir.

Dişleriniz dört boyutludur. Ön, arka, yan ve çiğneyici yüzleri vardır. Mikrop plağı tüm yüzlere, özellikle girintili çıkıntılı yerlere yapışır. Ama insanlar genellikle sanki diş­lerin sadece ön yüzleri kirlenirmiş gibi sadece oraları fır­çalarlar. 40 saniye gibi süren, bu eksik fırçalama işlemi de, sadece fırçalanan bölgeleri korur. Fırçalanmayan yerlerde ise; özellikle arka dişlerin çiğneme yüzleri ve dişlerin ara yüzlerinde plak faaliyetleri bütün hızıyla devam eder. Yani bu bölgelerde çürük ve dişeti hastalığı için gerekli ortam sağlanmış olur.İdeal hijyen, dişlerin plaktan tamamen arındırılın asıdır.

Bu genelde yapıldığı gibi 40 saniye fırçalama ile sağlanamaz. Dişlerinizin ön, arka ve çiğneyici yüzleri kaliteli yumuşak bir fırça ile yeterli süre (yaklaşık 3 dakika) fırçalanmalıdır. Bu şekilde tüm yüzlerin fırçalanmasıağız-diş sağlığınızın yüzde 80'lik kısmını korur. Dişlerimizin ara yüzleri hâlâ plakla kaplıdır. Fırça kıllarının bu ara yüzlere ulaşması imkansızdır.

Dişlerimiz yan yana dizilerek bize o sevimli gülüşleri­mizi bahşeder. Dirsek temasıyla dururlar ama bir blok gibi de birbirine yapışık değillerdir. Dolayısıyla şu başımızın belası dental plağımız da dişlerimizin arasına rahatça yer­leşir, orada olgunlaşır; hatta buralarda daha da rahat eder. Çünkü düzenli bir fırçalama ile bile buralara ulaşılamaz. Belki çok küçük alanlardan bahsediyoruz ama konukları­mızın da gözle görülmeyecek kadar küçük olduğunu ve bi­zim küçük dediğimiz alanda trilyonlarca sayıya ulaştıkla­rını düşünürsek, bu bölgeleri ne kadar ciddiye almamız gerektiğini anlarız. Fırçanın giremediği bu ara yüzler diş­lerin şekline, dizilimine göre diş ipi, ara yüz fırçası ya da özel dental kürdanlarla mekanik olarak temizlenmeli, yani plak uzaklaştırılmalıdır. Bu bilgi, fırçaladığım halde dişlerim çürüyor sızlanmasının da cevabıdır. Dişlerinizi düzenli fırçalamanıza rağmen derin çürükler, diş kaybı, dişeti çe­kilmesi ve kanaması gibi ileri diş ve dişeti sorunları yaşamanızın temel sebebi, bu ara yüzlerin temizlenememesi ve buradan başlayan sorunların devamıdır.

Plakla savaşımızda bir silah da diş macunudur. Fakat nedense diş macununa gereğinden fazla değer verilir. Oysa plağın diş üzerinden uzaklaştırılmasını diş fırçası ve diş ipi gerçekleştirir. Diş macunu bunu daha konforlu, daha etkin bir temizlemeye dönüştürür. Bir de içindeki flor tak­viyesi ile dişlerimizin gücünü artırır. Dişlerimizin sararmasını önler. Fakat ben ıssız bir adaya düşecek olsam, ağız hijyenim için de sadece iki ürün alma hakkım olsa, diş fır­çası ve diş ipini alırdım. Beni kurtaran insanlara, belki sapsarı dişlerle gülümserdim, ama çürük ve dişeti sorunum olmazdı. İnsanlar daha önemli olan fırça kalitesi, şekli gibi özelliklerden çok diş macunu markası peşinde koşarlar. Tadı, kokusu hoşunuza giden flor içeren herhangi bir diş macununu kullanabilirsiniz. Ama fırça kalitesi, şekli, yu­muşaklığı dikkat edilmesi gereken noktalardır. Fırça kılları paralelliğini kaybettiğinde, sağa sola yamulduğunda de­ğiştirilmelidir.

Fırçamız çok yumuşak olmalıdır. Dişimizin üstündeki tabaka yani mikrop plağı, yapışkan bir tabakadır, ama ayakkabı çamuru gibi sert ve kazınması gerekecek kadar da değildir elbette. Dişinizin üstündeki bu yumuşak taba­kayı yumuşak bir fırçayla temizlemelisiniz. Sert fırça kul­lanırsanız, dişinizin mine tabakasında aşınmalara neden olursunuz. Bu da zamanla hem diş etlerinize travma etkisi yapar hem de mine tabakasında gözle fark edilmeyecek minicik çentikler açılmasını sağlar. Bu çentiklerin açıldığı yerlerde mine tabakası koruyuculuğunu kaybetmiştir ve dişinizde çürük olmamasına rağmen tatlı, soğuk ve ekşi gibi etkiler karşısında sızlamalar duyarsınız. Bir taraftan da, "Dişlerimi o kadar fırçalıyorum, yine de diş etlerim çe­kiliyor, ağrılarım oluyor," diye hayıflanırsınız. Bu durumu iyi bir hekim hemen anlar. Bu bölgede açılan mine taba­kasını özel maddelerle kapatır. Bu maddeler sık sık kontrol edilmeli, zaman içinde de bu tedavi tekrarlanmalıdır. Bu rahatsızlığın ileri düzeyde olanlarına daha ileri tedaviler de uygulanabilir.

Diş

Beyazlatılan Dişler Ne Kadar Süre Beyaz Kalır

Farklı diş beyazlatma (bleaching) metotlarıyla beyazlatılan dişler bir kaç yıl beyaz kalır. Fakat bu süre kişiden kişiye değişir. Yeme-içme alışkanlıkları, sigara ve fırçalama alışkanlığı dişlerin beyaz kalma süresini etkiler.Şu unutulmamalıdır ki, bleaching her zaman istediğiniz beyazlığı sağlamayabilir. Beyazlama oranı dişlerinizin beyazlatma işlemi uygulanmadan önceki tonuna bağlıdır ve kişiden kişiye değişir. Bu yüzden diş hekiminiz ile beklentilerinizi önceden konuşmalısınız.

Diş Beyazlatma veya diş ağartma, genel dişhekimliğinde çokça uygulanan bir işlem olmasına rağmen aslına Estetik/Kozmetik Dişhekimliğinin alanıdır. Çok kimse beyaz dişlerle yapılan bir gülüşü çok çekici bulur. Genelde süt dişleri, erişkinlik dişlerinden daha beyazdır. Kişi yaşlandıkça dişlerinin rengi de zamanla daha koyulaşır. Bu koyulaşma diş minelerinin mineral yapısındaki değişimden kaynaklanır. Dişler ayrıca, bakteri pigmentleri ve tütün kullanımından kaynaklanan renklenmelere de maruz kalabilir.

Beyaz dişler, gençlikle özdeşleştirildiğinden estetik görünümlü olmak isteyen kişiler tarafından oldukça arzulanırlar. Ancak şunu belirtmeliyiz ki, abartılı bir beyazlık çoğu durumda estetik olmayabilir. Her zaman için yüz ve ağız yapınıza uygun düşen doğal ton daha estetik olacaktır.



Beyazlatma
Diş Beyazlatma

Bleaching(Beyazlatma)İşlemi Kimlere Uygulanabilir

Hemen hemen herkese! Ancak, tedavinin etkili olamayacağı bazı durumlar vardır. Dişhekiminiz tam bir ağız içi kontrol ve teşhisi ile dişlerin bu işlem için uygun olup olmadığını belirleyecektir. Dişleriniz sağlıklıysa daha beyaz ve doğal gülümseme için ideal bir çözümdür.
Ağız sağlığı teknolojisindeki ilerlemeler sayesinde dişleriniz çok kısa bir sürede, güvenli ve etkin olarak beyazlatılabilmektedir.
Yapılan araştırmalara göre, dişlerin beyazlatılması dişhekiminizin gözetimi altında yapılırsa son derece etkin ve güvenlidir. Dişler ve dişetleri hiçbir şekilde zarar görmez.

Beyazlatma
Diş Beyazlatma

Bonding(Adeziv Sistem)Nedir

Bonding adı üzerinde bir malzemeyi dişe yapıştırmaktır. Eğer kişinin dişlerinde küçük aralıklar varsa ufak tefek şekil bozuklukları varsa dişleri hiç kesmeden bonding malzemesi ile dişlerin üzerine ekleyerek yapabiliriz. Hekim adeta bir heykeltraş gibi hastanın ağzında çalışarak dişlere yeniden şekil verebiliyor peki bondingin en büyük avantajı ne, hiç bir kesme yapmıosunuz en çok sık görülen durumlardan biri şu dişlerin arasının aralık görünmesi dişlerinin arasında aralık olan bireyler dişlerini kestirmeden kaplama yaptırmadan bonding uygulaması ile buaralığı yarım saat gibi kısa bir sürede kapatabilir. Ayrıca dişleri gereğinden kısa olan bireyler yaşlı gözüküyor veya konuştuğunda güldüğünde görünmüyorsa bu kişiler yine bonding uygulaması ile dişleri biraz daha uzatılarak daha dinamik daha görsel güzel bir uygulama elde edilir veya dediğim gibi ufak tefek çarpışıklık durumunda bonding uygulaması yapılabilir durum dahada büyüdüğünde lamineler ve porselen kromlar uygulamasına geçilir.

Dişin rengini veya şeklini değiştirmek, büyütmek ya da bir kusurunu tedavi etmek amacıyla dişe yapılan ilavelerdir. Bu amaçla kullanılan malzemeler (mikrofil ajanlar), doğal dişin dış yüzeyine tutturularak şekil ve renk bozuklukları kolayca giderilebilir.

Bonding, günümüzde en çok ve en son uygulanan koruyucu dişhekimliği işlemlerinden biridir. Çoğu durumda, en az miktarda diş kaybı ile bu işlem gerçekleştirilir.

Bu sistem uygulanırken ağrı hissedilmez; Pek çok durumda, dişi uyuşturmaya bile gerek duymadan bu işlem uygulanabilir.

Doğal görünür; Kozmetik diş hekimliğinde yetkin bir dişhekimi tarafından yapıldığında doğal görünür.

Bonding(Adeziv Sistemler)

Bonding işlemi, dişlere zarar vermeden dişlerdeki küçük şekil bozukluklarının giderilmesi işlemidir. Diş hekimi, özel malzemeler ile bir heykeltıraş gibi davranarak bondingi dişlerin üzerine yerleştirir ve dişlere yeni şekiller verir.

Bonding uygulaması estetik diş hekimliğinin faydalandığı koruyucu yöntemlerden biridir.
bonding
Bonding adı üzerinde bir malzemeyi dişe yapıştırmaktır. Eğer kişinin dişlerinde küçük aralıklar varsa ufak tefek şekil bozuklukları varsa dişleri hiç kesmeden bonding malzemesi ile dişlerin üzerine ekleyerek yapabiliriz. Hekim adeta bir heykeltraş gibi hastanın ağzında çalışarak dişlere yeniden şekil verebiliyor peki bondingin en büyük avantajı ne, hiç bir kesme yapmıosunuz en çok sık görülen durumlardan biri şu dişlerin arasının aralık görünmesi dişlerinin arasında aralık olan bireyler dişlerini kestirmeden kaplama yaptırmadan bonding uygulaması ile buaralığı yarım saat gibi kısa bir sürede kapatabilir. Ayrıca dişleri gereğinden kısa olan bireyler yaşlı gözüküyor veya konuştuğunda güldüğünde görünmüyorsa bu kişiler yine bonding uygulaması ile dişleri biraz daha uzatılarak daha dinamik daha görsel güzel bir uygulama elde edilir veya dediğim gibi ufak tefek çarpışıklık durumunda bonding uygulaması yapılabilir durum dahada büyüdüğünde lamineler ve porselen kromlar uygulamasına geçilir.

Dişin rengini veya şeklini değiştirmek, büyütmek ya da bir kusurunu tedavi etmek amacıyla dişe yapılan ilavelerdir. Bu amaçla kullanılan malzemeler (mikrofil ajanlar), doğal dişin dış yüzeyine tutturularak şekil ve renk bozuklukları kolayca giderilebilir.

Bonding, günümüzde en çok ve en son uygulanan koruyucu dişhekimliği işlemlerinden biridir. Çoğu durumda, en az miktarda diş kaybı ile bu işlem gerçekleştirilir.

Bu sistem uygulanırken ağrı hissedilmez; Pek çok durumda, dişi uyuşturmaya bile gerek duymadan bu işlem uygulanabilir.

Doğal görünür; Kozmetik diş hekimliğinde yetkin bir dişhekimi tarafından yapıldığında doğal görünür.