14 Haziran 2012 Perşembe

Porselen Dolgu Yaparken Ana Kural

Dişe yapılacak dolguyla çürümeden önceki doğal biçimi tekrar verilmeye çalışılır. Kullanılan dolgu tipi dişin konumuna ve işlevine bağlıdır.

Çiğneme işlevinin çoğunu yapan azı dişleri daha fazla basınca maruz kalırlar ve ön dişlerden daha dayanıklı bir maddeye gereksinimleri vardır.

Önceden en yaygın dolgu malzemesi gümüş amalgam idi ve arka dişlerde kullanılmaktaydı. Bu tür
dolgular aslında civa, gümüş ve diğer metal alaşımlarıdır. Ancak görünümleri itibariyle estetik karşılanmamaktadır.

Yine ön bölge dişlerde madde kaybına bağlı olarak
dolgu uygulamaları yapmak gerekebilir. Porselen dolgular çok fazla madde kaybı olan ve dişin tümden küçültülerek kuron uygulaması gerektiren durumlarda sağlıklı diş dokusunu korumak amaçlı geliştirilmiş bir dolgu yöntemidir. Daha estetik ve kullanışlı olduğundan amalgam dolguların yerine tercih edilmektedir.

İlk seansta dişin hastalıklı bölgeleri dışında, sağlıklı dokusundan tutuculuk için hiçbir aşındırma yapılmadan hazırlanan kavitelerin ölçüleri laboratuara gönderilir. Burada hastanın bu dişine özel hazırlanan dişin eksik olan yapısını tamamlayan porselenden dolgu hazırlanır ve 2. seansta hastanın dişine yapıştırılır. Dişle aynı sertlikte olan bu
porselen dolgu, ısırma kuvvetlerinden oluşan kırılmaları önler ve dişin eskisi kadar sağlıklı olmasını sağlar. Diş renginde olduğu için dolgu çıplak gözle ayırt edilemeyecek kadar doğaldır.
Artık tamamı ile kişinin kendi dişi ile aynı renkte, dişin formuna uygun olan kompozit dolgular yapılmaktadır. Gözle ayırt edilemeyecek kadar doğal olan bu dolgularda, gelişen cila teknikleri ile zamanla oluşabilecek sigara...vb. boyayıcılara bağlı renklenmeler de önlenmektedir. Hasta adeta dişinde hiç dolgu yokmuş gibi uzun yıllar bu sağlıklı ve estetik dolgulu dişlerini kullanırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder