7 Eylül 2012 Cuma

İmplant Tedavisinde Başarı Oranı Nedir


Yapılan bilimsel çalışmalarda implant başarısının %90-100 arasında değiştiği gösterilmiştir. Fakat elbetteki her tıbbbi işlemde olduğu gibi %100 garanti vermek mümkün değildir.



İmplantın Avantajları Nelerdir


- İmplant daha estetik ve daha doğal bir görünüm sağlarlar.
- İmplant dişler stabil kalır. İmplant üstüne yapılan total (damak), parsiyel veya sabit protezler hiç oynamaz.
- İmplant uygulamasında tutuculuk maksimumdur. Çekilmiş dişlerin olduğu kemik bölgelerinde zamanla madde kaybı olur ve kemikler gittikçe incelir. Buna bağlı yüz profilinde bir takım değişiklikler olur. 
- İmplantların yerleştirilmesi ile bu kemik kaybı engellenir.
- İmplant sonrası çiğneme fonksiyonu düzeldiği için daha dengeli ve iyi beslenme sağlanır. Böylece iyi çiğneyememeye bağlı olarak oluşmuş mide problemleri giderilir.
- İmplant  ile doğal görünüm ve estetiğin sağlanması ile kişinin kendine güveni artar.



Kanal Tedavisi Gerektiren Durumlar


-Dişin sinirine kadar ilerlemiş çürük,
-Travma sonucunda dişin canlılığını kaybetmesi,
-Ortodonti tedavideki aşırı kuvvetlerin dişin canlılığını etkilemesi,
-İleri diş eti hastalıkları,
-Yüksek yapılmış dolgu veya kron-köprü restorasyonları,
Kanal tedavisi lokal anestezi altında yapılmaktadır. Tedavi sırasında hasta herhangi bir ağrı-sızı hissetmez. Dişin durumuna göre tek seansta veya 2-3 seansta bitirilebilir.



Periodontoloji


Periodontoloji, dişleri çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir diş hekimliği dalıdır. Dişlerimiz çene kemiklerinde, kemiğin alveoler çıkıntı denilen bölümünün içine gömülüdürler. Ancak dişler kemiğe direkt olarak bağlanmazlar. Alveol kemiği ile dişin kök yüzeyi arasında, liflerden oluşan fibroelastik bir doku vardır. Bu doku “periodontal ligament” adını alır ve dişler üzerine gelen fonksiyonel kuvvetlerin çene kemiklerine yumuşatılarak iletilmesini sağlar. Bu yapıların üzerini diş eti ve ağız mukozası örter. Dişleri çevreleyen tüm bu dokular “periodontal dokular” olarak adlandırılır.


Periodontoloji Diş Eti Hastalığının Belirtileri


- Diş eti hastaliklarinin ilk ve en önemli belirtisi diş eti kanamasıdır. Sağlıklı diş eti kanamaz.
- Diş etlerinde şişmeler, kızarmalar oluyorsa.
- Diş etlerinde çekilmeler ve açığa çıkan kök yüzeylerinde oluşan hassasiyet oluşuyorsa,
- Diş eti kenarlarında veya dişler arasında, diş taşlarına bağlı olarak oluşan siyah alanlar görülüyorsa,
- Diş ile diş eti arasından iltihap geliyorsa,
- Dişlerde sallanmalar, uzamalar ve dişler aralsında açılmalar oluyorsa,
- Ağızda sürekli bir kötü koku ve kötü tat hissi var ise,
- Geç kalmadan bir diş hekimine muayene olunması gerekir.


Diş
Periodontoloji Diş Eti Hastalıkları

Çene Cerrahisi ve Apikal Rezeksiyon İşlemleri


Apikal rezeksiyon işlemi dişlerin kök ucundaki iltihabı cerrahi yoluyla temizlenmesidir. Hala iyileşmeyen kanal tedavilerinde ya da bu tedavi sırasında kök ucunda kalan kırılmış aletlerin çıkarılması için kullanılan bir uygulamadır. Kanal tedavisinde iltihaplanma gibi durumlarda, eğer tedavi süresinin uzatılması gerekiyorsa apikal rezeksiyon işlemi sorunun giderilmesi için çözüm olabilmektedir.



Çene Cerrahisi ve 20 Yaş Dişleri Hangi Durumlarda Çekilmeli


- Yirmi yaş dişleri ağzın gerisinde çıktıkları için temizliği zor olan dişlerdir ve çürümeleri kaçınılmazdır. Bu durumda da bu dişlerin geride olması çürük tedavisini zorlaştırır. Aynı zamanda diğer dişlerden farklı bir köke sahip olduğu için kanal tedavisi de uygulanamamaktadır.

- Düzgün pozisyonda çıkamadıkları için etrafında bulunan gıda artıklarının birikmesiyle ve yanındaki büyük azı dişine yaptığı etkilerle ve basınçla diğer dişlerde de çürüğe neden olur. Genelde böyle zarar verme özelliğine sahip olan yirmi yaş dişlerinin çekilmesi uygun olacaktır.

- Yirmi yaş dişleri düzgün konumda çıkamadıkları için diğer dişlere baskı yapar; bu da ağrıya neden olmaktadır.

- Yirmi yaş dişleri, sık rastlanan bir durum olmasa da düzgün konumda çıkamadıkları için yanak ısırma ve mukozada yaralanmaları beraberinde getirebilir. Bu durumda da çekilmesi mümkün olmaktadır.

- Yirmi yaş dişleri, düzgün konumda çıkamadıkları oluştukları sırada diğer dişlere uyguladıkları baskıyla hareketlenmelerine ve çapraşık hale gelmelerine neden olurlar.

- Yirmi yaş dişleri, yüzeye çıkamayıp diş eti altında gömülü kaldıklarında diş eti üstünde biriken bakteriler iltihaplanmaya neden olabilir. Bu da ağrıya, ağız kokusuna, ateşe, yüzde ve o bölgede şişliğe davetiye çıkarır.

- Yirmi yaş dişleri çıkmaya çalıştığı bölgede tam olarak ya da kısmen gömülü kaldıklarında kist oluşmasına da yol açabilir. Bu durum hekimin çektiği panoramik röntgenle ortaya çıkar.