18 Kasım 2012 Pazar

Lingual Ortodonti Tedavisi


Kelime olarak da –lingual- Latincede “dil tarafı”, “dil bölgesi” anlamına gelmekte olup, dişlerin dile bakan kısımlarına uygulanan ortodonti tedaviyi tanımlamaktadır. Incognito tedavisi ise lingual ortodonti de kullanılan  yöntemlerden birisinin piyasa ismidir. Tıpkı lingual ortodontideki diğer yöntemler gibi incognitoda da, kullanılan teller ve braketler dişlerin arka yüzeylerine yapıştırılmaktadır. İncognito ve diğer lingual ortodonti yöntemlerinin en büyük avantajları ise, invisalign yönteminin aksine sadece belirli vakalarda değil daha komplike vakalarda da kullanılabilir oluşlarıdır.

Incognito apareyleri tamamen kişiye özel dizayn edilir ve üretilir. Diğer tüm ortodontik tedavi yöntemlerinde kullanılan ve fabrikasyon olarak üretilen braket ve tellerin aksine incognito yönteminde her şey hastanın ağzına göre özel olarak “altın alaşımından” üretilir. Kısacası bu yöntemde, hastaların dişlerinden alınan ölçüler önce yurt dışındaki (Almanya) merkeze gönderilmekte, orada bilgisayar destekli özel bir yazılım yardımıyla kişiye özel olarak üretildikten sonra tekrar ülkemize yollanmaktadır.

İncognito tedavisini diğer lingual yöntemlerden ayıran bir diğer özellik ise, tedavi için kişiye özel üretilen braketlerin, dişlerin arka kısımlarına direkt olarak değil, altından yapılmış bir kaide vasıtasıyla yapıştırılmalarıdır. Bu sayede dişlerin arka yüzleri adeta altın bir yüzeyle kaplanmış gibi olup diğer lingual yöntemlerindeki gibi yeterli ağız hijyeni sağlayamama ve çürük oluşma olasılığı azalmaktadır. Bu nedenle braketlere kolay alışılmaktadır. 

Empress Köprüler


Empress denilen çekirdek alt yapı güçlendirilmiş bir porselen materyaldir ve ön dişlerde metal desteği olmadan ışık yansıtma özellikleri mükemmel kron kaplamaların yapışmasına olanak sağlamalı. Bu sistemde güçlendirilmiş porselen özel makinalarda sıkıştırılır. Özellikle ön bölge köprüler için tercih edilir. Işık geçirgenliği ve estetik görünümü oldukça iyidir. Çok büyük çiğneme kuvvetlerine dayanamazlar. Bu nedenle arka bölge köprüler için tercih edilmezler. 2005 yılında fiziksel özellikleri ve translusensliği arttırılmış IPS e.max Press (Ivoclar Vivadent) geliştirilmiş preslenmiş seramik olarak piyasaya sunulmuştur.

Porselen Dolgu Tedavisi


Dolgu yaparken ana kural olarak iyi bir kavite (oyuk) hazırlanır ve dişe yapılacak dolguyla çürümeden önceki doğal biçimi tekrar verilmeye çalışılır. Kullanılan dolgu tipi dişin konumuna ve işlevine bağlıdır.

Çiğneme işlevinin çoğunu yapan azı dişleri daha fazla basınca maruz kalırlar ve ön dişlerden daha dayanıklı bir maddeye gereksinimleri vardır. Önceden en yaygın dolgu malzemesi gümüş amalgam idi ve arka dişlerde kullanılmaktaydı. Bu tür dolgular aslında civa, gümüş ve diğer metal alaşımlarıdır. Ancak görünümleri itibariyle estetik karşılanmamaktadır. Yine ön bölge dişlerde madde kaybına bağlı olarak dolgu uygulamaları yapmak gerekebilir.

Protez Diş Tedavisi


Sabit Protez diş, ağızda az sayıda diş eksikliğinde uygulanan ve destek dişlerin şekillendirilmesi (kesilmesi, küçültülmesi) hazırlanıp dişlere yapıştırılmasıdır. Köprü, kron, kaplama olarak da bilinen sabit protezler, ağızda az sayıda diş eksikliğinde uygulanan ve destek dişlerin şekillendirilmesi (kesilmesi, küçültülmesi) ile laboratuvarda hazırlanıp dişlere yapıştırılan protezlerdir. Takılıp çıkartılabilen protezlere oranla hasta tarafından daha kolay kabul edilir ancak uygulanabilmesi için bir takım koşulların var olması gereklidir. Bu protezlerin temizliği uzun ömürlü olması açısından çok önemlidir. Özellikle protezin destek dişlerinin tüm diş eti kenarları çok iyi fırçalanmalıdır. Dişlerin hazırlanması ve ölçü alınmasını takiben 1 haftada işlem tamamlanır. Protezin metal destekli seramik (porselen), metalsiz seramik (porselen), Porselen lamina olmak üzere çok fazla çeşidi vardır. Ağzınıza en uygun çözüm diş hekiminiz tarafından belirlenecektir.



Diş Beyazlatma İşlemi


Diş beyazlatma sırasında hiçbir anestezi uygulanmamaktadır. Herhangi bir iğne kullanılmamaktadır. Çünkü diş minesine uyguladığımız bu işlemde, diş beyazlatma uygulanan bölge herhangi bir sinir sistemine sahip olmadığı için, diş minesinde bu işlemi gerçekleştirdiğimiz için hasta hiçbir ağrı hissetmez. Hastamızda var olan tek sıkıntı diş beyazlatma işleminde çok uzun süreli ağzının açık kalmasıdır. Bu süre yaklaşık bir saattir. Diş beyazlatmada karşılaşılabilen sıkıntılardan biri de bazı hastalarımızda sonraki iki gün içerisinde geçen hafif sıcakta, soğukta veya nefesini çektiğinde üşüme duygusudur. Eğer bu işlem devam ederse hekimini uyarmak zorundadır. Hekimin uygulayacağı florlama dediğimiz bir flor kaşığıyla flor uygulanırsa bu hassasiyette tamamen kaybolmaktadır.





17 Kasım 2012 Cumartesi

Diş Eti İltihabı Nedeniyle Dişlerini Kaybedenler İmplanttan Nasıl Yararlanabilir


Diş eti iltihabı nedeniyle dişlerini kaybetmiş bireylerde implant uygulmalarının bir takım sınırlamaları ve kuralları vardır. Öncelikle dişlerini kaybetme nedeni diş eti hastalığı olan bu bireylerin diş eti hastalığının tedavi edilmesi ve bunun tekrarlamayacağından emin olunması gerekmektedir. Çünkü diş eti hastalıkları implant çevresinde de iltihaplara neden olacağı için implantların da uzun vadede sağlığını olumsuz etkileyecektir. Diş eti tedavisinden sonra hastanın ağzında diş eti iltihabına neden olan mikropların tamamen etkisiz hale geldiğinden emin olmak için yeterince uzun bir süre beklenmelidir. Daha sonrasında bir takım mikrobiyolojik testelerle bu mikropların tamamen yok olup olmadığı anlaşılabilmektedir. Bu mikroplar ağızdan tamamen yok edildikten sonra implant yapılması için uygun koşullar sağlanmış olur. Ancak peridontal hastalığın implant çevresinde de iltihaba neden olabileceği akıldan çıkartılmamalıdır.



İmplant Güvenli Bir Tedavi Midir


İmplant kesinlikle güvenli bir tedavidir. Diş implantları dünya da yaklaşık 45 yıldır uygulanmaktadır. Ülkemizde ise 25 seneyi aşkın bir süredir implant diş uygulamaları başarı ile yapılmaktadır.

İmplant uygulamalarının başarısı ülkelere, cerrahın uzmanlığına ve çene yapısına göre değişmektedir. İmplant diş tedavilerinde başarı ortalaması %98 ile %99 arasında değişmektedir. Doğru hastalarda doğru hekimler tarafından uygulanan implant işlemlerinin başarı oranı çok yüksektir.

İmplant uygulamalarında başarısızlığa neden olan başlıca faktör hastanın yetersiz kemik yapısına sahip olmasıdır. Bunun dışında hastanın sistemik durumunun bu tür durumlarla tam olarak uyuşmaması, fazla sigara kullanması ve hepsinden önemlisi kişinin ağız bakıma yeteri kadar önem vermemesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumlar implant diş tedavisinde başarı şansını azaltmaktadır.