2 Ocak 2013 Çarşamba

Çene Eklemi Rahatsızlıkları, Diş Sıkma ve Gıcırdatma


Bilim adamları, dünyada şehirleşme hızının arttığını en azından 2050 yılına kadar artmaya devam edeceğini tahmin ediyorlar. İnsanlığın büyük bir çoğunluğunun şehirde yaşam tercihine yönelmesi, şehir insan ilişkisinin her boyutunu önemli kılmaktadır.

Bazı görüşlere göre, şehir hayatının insan sağlığı üzerinde görünen olumsuz rolü yoktur. Şehir hayatının yaşama soktuğu kalabalık, gürültü, iç ve dış mekanlar gibi etkenlerden insanın sanıldığından daha az etkilendiği, ruh sağlığının bozulmasında önemli bir etkisinin olmadığı yönünde görüşler vardır. Ancak, hızlı şehirleşme, göç gibi yüksek ivmeli sosyal olayların kent ve dolayısıyla insan üzerindeki travmasının bir dizi probleme yol açtığı bir gerçektir. 

Dünyada, 1940 yılında nüfusu beş milyonun üzerinde Londra ve New York olmak üzere sadece iki şehir vardı. 1990’da bu sayı 22’ye çıkmıştır. 2025 yılında da 30’a çıkması beklenmektedir. Bu gelişmelerden dolayı kent hayatının insan sağlığına yansımaları tıbbın ana konularından birini oluşturur hale gelmiştir. Hava kirliliği, gürültü, kimyasal atıklar, hormonlu gıdalar, trafik, yıpratıcı rekabet, gün boyu oturarak çalışma gibi birçok yeni faktörün sağlık üzerindeki etkisi araştırılmaya başlanmıştır. 

Şehirli insanın kendine özgü omurga bozukluklarından, sırt ağrılarına, göz bozukluklarından sarılığa, alerjiden astıma, stresten kendine özgü bir çok hastalığa yakalanma riski taşıdığı ortaya konmuştur. Üstelik hasta bina sendromu, sekreter sendromu, yazar krampı, gürültü sağırlığı türünden yeni hastalıklar gündeme eklenmektedir. 

Çene eklemi fonksiyon bozukluğu rahatsızlıklarının genel populasyondaki sıklığı oldukca fazladır ve yaygınlığı gün geçtikce artmaktadır. Tahrip edici seviyede diş gıcırdatma sıklığının % 20 seviyesinde olduğu, A.B.D.’de bir yılda 3,6 milyon gece koruyucusunun uygulandığı ve hastaların buna yılda toplam 1 milyar dolar ödemek zorunda kaldıkları belirtilmektedir. En az dişler kadar çene ekleminede zarar veren bu epideminin önüne geçmenin Amerikalıların uykularında tatlı Amerikan rüyasını görebilmeleri için şart olduğu vurgulanmıştır. Bir epidemi olarak nitelendirilebilecek kadar yaygınlığı artan çene eklemi fonksiyon bozukluğu rahatsızlıklarına sebep olan faktörler, kas gerginlikleri, diş kaynaklı sebepler, travma ve sistemik sebepler olarak gruplandırılabilir. Yapılan çalışmaların çoğunda kas gerginliği en büyük sebebi oluşturmaktadır.

Psikolojik kökenli faktörler çiğneme kaslarını etkiler ve buna bağlı olarak çiğneme sisteminde bir takım düzensizliklerin gelişir. Stresin kısa döneminde adale gerilmeleri, kalp atış sayısında artma, kan basıncında yükselme gibi fizyolojik etkiler yarattığı, uzun dönemde ise bu değişikliklerin baş ağrıları, hipertansiyon, kalp hastalıkları, adale ve eklem rahatsızlıkları gibi hastalıklara dönüştüğü bilinmektedir.

Psikolojik etkenler çiğneme kaslarının kasılmasına sebep olur. Çene eklemi fonksiyon bozukluğu rahatsızlıklarının nedenlerinde psikolojik-kassal sebeplerin kaynağı stresdir. Bu hastalarda, normal kişilere göre daha sık olarak stres ile ilişkili olarak somatizasyon ve psikolojik davranış bozuklukları tespit edilmiştir. Bu kişilerde gece koruyucusu tedavisi, depresyon tedavisi ve kombine tedavi ile birlikte psikolojik tedavi gerekli olabilir.

Ayrıca stresin çene eklemini direkt etkilemesinin yanısıra diş gıcırdatma ve diş sıkma gibi istem dışı hareketlere de sebep olmaktadır. Diş gıcırdatma mekanizması tam olarak aydınlatılmış değildir. Bununla birlikte kişinin gerginlik seviyesi ile diş gıcırdatmanın günlük şiddeti arasında pozitif bir ilişkinin varlığı kesindir; yani stres ile istem dışı hareketler arasındaki bu ilişki sonucunda çene eklemi fonksiyon bozuklukları ortaya çıkar. Ayrıca bu üç faktörün aralarında etkileşimi sürekli birbirini etkileyen bir kısır döngü olarak düşünebiliriz.

Ağrı nedeniyle oluşan anksiyete (ruhsal sıkıntı, huzursuzluk) ağrı bölgesinde kasların uzun süreli spazmlarına sebep olur. Bu esnada kas dokusunda damarların büzülmesi, o bölgede kansızlık ve ağrıya neden olan maddeler oluşturur. Bu nedenle ağrı, stres ve kas gerginliği arasında istem dışı hareketlerde olduğu gibi bir kısır döngü ilişkisi ortaya çıkar. Diş gıcırdatma, nevrotik ruhsal yapı ve kas ağrısı arasında da yakın bir ilişki vardır. Ayrıca genel anksiyete ile çene eklemi fonksiyon bozukluğu arasındaki ilişki genel manada çene eklemi fonksiyon bozukluğu hastalıklarının psikolojik kökenli faktörler ile olan ilişkisini ortaya koymaktadır. 

Hızlı bir şehirleşmenin getirmiş olduğu hayat tarzı stresin insan ruhu üzerinde olumsuz etkisini, çene eklemi fonksiyon bozukluğu rahatsızlığı olarak farklı bir boyutta yeni bir şehir hastalığı olarak karşımıza çıkarmaktadır. Gittikce artan bir oranda da 2000’li yıllar sonrasında da güncelliğini koruyacak bir şehir hastalığı olarak gündemimizde kalacağı kesindir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder