2 Ocak 2013 Çarşamba

Pedodonti Çocuk Diş Hekimliği ve Süt Dişleri İle Çocuklarda Ağız Sağlığı


Çocuklarda 6. ayda süt dişleri sürmeye başlar. 24-30. aylarda tamamlanır. Herbir çeyrek çenesinde 5 diş vardır. 3 tane kesici 2 tane azı dişi olmak üzere. 6 yaşındayken 5. dişinin arkasından 6. diş olarak ilk daimi dişi olan 1. büyükazı dişi çıkar. Herhangi bir diş düşürerek gelmediği ve çoğunluklada çıkarken çocukta herhangi bir rahatsızlık yaratmadığı için anne babalar bu dişin daimi diş olduğunun farkına varmayıp çürümesini önemsemezler. Bu nedenden 10-15 yaş civarında bu dişi çekilen çocuk sayısı çok fazladır. Yetişkinlerde eğer ağzında bir diş eksikliği varsa çok büyük istisnalar haricinde bilin ki bu diş eksiktir. 

Daha sonra 7 yaşında ön dişlerden dişler değişip daimi dişler gelmeye başlar. 11 yaşında son süt dişleri değişir. 12 yaşında arkadan 7 diş olarak 2. büyükazı dişi çıkar ve daimi dişlerin çıkması tamamlanmış olur. Buna daha sonra 18-25 yaş arasında 20 yaş dişleri eklenir.

Yapılan araştırmalarda 6-12 yaş grubu çocukların % 97'sinin dişlerinde tedavi edilmesi gereken hem süt dişlerinde hem daimi dişlerinde çürükler vardır. Daimi diş olan 1. büyük azı dişi yine 6-12 yaş grubundaki çocukların % 40'ında çürük olduğu tespit edilmiş olup bunların yalnız % 12'sinin dolgusu yapılmıştır.

Dolguları yapılmayan bu dişler ilerde çekilip birçok diş kayıplarına ömrünün tümünü etkileyecek şekilde hayat konforunun düşmesine sebep olmaktadır. Olayın maddi yönü de ayrı tabiki. Üniversite öncesi yapılan dolgu masrafları daha sonraki yıllarda yapılacak diş tedavi masraflarından % 50'den fazla tasarruf sağlamaktadır. 

Çürükler konusunda önemeli konulardan biride çocukların uzun yıllar geceleri biberonla süt içip uyumaları sonucu bütün dişlerin boyun bölgelerinde çok erken yaşlarda biberon çürükleri dediğimiz yaygın çürükler oluşmaktadır. Belli bir süreden sonra sütü bardakla içmesi temin edilip dişlerini fırçalamaya yönlendirmelidir. 

Çocuklarda diş sağlığını ancak normal ve dengeli gelişen bir vücutla birlikte düşünebiliriz. Öncelikle çocuğun beslenme, uyku gibi temel sağlık kurallarına dikkat ediyor olması lazımdır. 

Koruyucu tedavi için anne, baba ve diş hekimi arasında çocuğun erken yaşlarından itibaren sıkı bir işbirliği kurulmalıdır. Amaç çocukta oluşabilecek çürüklerin ve diş çapraşıklıklarının, bozukluklarının önüne geçmektir. Çürüyen dişler enfeksiyon kaynakları olarak vücutta pek çok kalıcı hasara yol açabilir. Çürüklerin yol açtığı madde kayıpları diğer dişlerin kayarak alttan gelecek daimi dişlerin yerinin işgal edilmesine yol açıp çapraşıklıklara, diş eti problemlerinin artışına veya dişlerin hiç sürememesine sebep olabilir. Bunlar süt dişi nasıl olsa değişecek diye çekimleri söz konusu değildir. Yerine gelecek daimi dişler ancak yaşı gelince çıkar hatta süt dişi çok erken çekildiyse normalden daha geç bile çıkabilir. 

Çocuğun diş kontrolleri süt dişlerini tamamladıktan sonra yaklaşık 3 yaş civarında başlamalı ve periodik olarak devam etmelidir. Bu arada çocuğa diş fırçalama öğretilmelidir. Fırçalama oyun şeklinde yapılmalı ve eğer başlangıçta çocuk diş macununun tadından veya köpüğünden rahatsız oluyorsa diş macunu koymadan fırçalatmalıdır. 

Küçük yaştan itibaren kontrolleri yapılan bir çocuk olağan rutin bir işlem olarak kabullenir. Sadece muayenelerin yapıldığı birçok gidiş gelişten sonra günün birinde birşeyler yapılması gerektiğinde bazı rahatsızlıklar duysa bile bunu olağan kabul eder. Halbuki ilk defa bir ağrı veya acil bir durum için diş hekimine götürüldüğü taktirde oluşacak rahatsızlıklarını farklı değerlendirip demek ki ben buraya geldiğimde canım acıyacak diye düşünüp diş hekimine karşı bir antipati, korku gelişecektir.

Anne babaların çocuklara yaklaşım tarzı çok önemlidir. En önemli nokta çocuğa hiç canın acımayacak şeklinde yalan söylememelidir. Bunu söylediğiniz anda çocuk sesini çıkarmasa bile size bu konuda güvenini kaybedecektir. Dişi yapılırken bazı rahatsızlıklar duyabileceğini ama bu çürükler yapılmazsa ilerde çok ağrıyabileceğini, dişlerini kaybedebileceğini, daha iyi bir gülümseme ve daha iyi yemek yiyebilmek için bu işlere katlanmak zorunda olduğunu, büyüklerinde aynı şekilde dişlerini yaptırdığını ifade etmek lazımdır. Ayrıca çocuğa diş hekimine gittiği zaman kendisinin istemediği ve onaylamadığı hiç birşeyin yapılmayacağı güvencesi verilmelidir.

Çocuğu ikna etmek için uzun bir zaman ayrılmalı indirek olarak çevreden örnekler verilerek ikna edilmelidir. İkna ederken kesinlikle bir zorlama veya ufak tefek hediyeler dışında çok büyük vaatlerde bulunulmamalıdır. Çocuk gerekliliğine inandığı için dişini yaptırmalıdır. 

Diş hekimine gidildiği zaman da eğer dişlerini yaptırmaktan vazgeçerse “buraya kadar sırf bu iş için işimizi gücümüzü bırakıp geldik diyerek çocuk zorlanmamalıdır. Büyük bir bireyi ne kadar zorlayabiliyorsanız çocukta ancak o kadar zorlanabilir. Birkaç gidiş gelişten sonra çocuk ikna olacaktır. Halbuki zorla veya kandırarak yapılan bir tedavi ömür boyu diş hekimi korkusuna yol açacaktır. 

Diğer önemli bir konuda çocuğa dişi yapılırken anne babasının bekleme odasında bekleyeceği, muayene odasında sadece dişi yapılan kişinin olabileceği anlatılmalı. Ayrıca istediği an koltuktan kalkarak anne babasının yanına gidebileceği özellikle belirtilerek ikna edilmelidir. Çocuğun yanında ebeveynlerinden birinin bulunup destek olması diş hekimini saldırgan ebeveyni koruyucu konumuna sokarak çocuğun tedirginliğini artırıp anne babaya sığınma isteğini artırmaktadır. Kendi başına iken hiçbir problem olmadan çok iyi bir diyalogla dişini yaptıran pek çok çocuk anne babanın odaya girmesi ile ağlamaya başlamakta veya koltuktan kalkmaktadır. Birey olarak diş hekimi ile diyaloguna müdahale edilmemelidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder