31 Aralık 2012 Pazartesi

Ağız Kokusu

Her insanın zaman zaman yaşadığı bir problemdir. Ağız kokusunun 100 den fazla sebebi vardır. En önemli sebeplerden birisi ağız içi problemlerdir. Daha sonra burun ve boğaz problemleri gelir. Sindirim sistemi rahatsızlıkları, sigara ve alkol kullanımı, sistemik hastalıklar vb. bunları takip eder;
•Ağız içi problemler; Diş fırçası ve diş ipi kullanmamak en önemli ağız kokusu sebeplerindendir. Ayrıca ağız hijyeninin uzun süreli aksaması kalıcı olarak diş eti problemlerine yol açar. Buda kokuya sebep olur. Çürük dişler, kırık dişler, gömülü dişler, uyumsuz protezler, kenar uyumu bozulmuş dolgular diğer kokuya sebep olabilecek sebeplerdir. Bu etkenler tedavi edildiği takdirde bunların sebep olduğu koku kaybolacaktır. Ayrıca fizyolojik sebeplerle, ilaç kullanımı nedeniyle, ağız açık uyuma sonucu veya bazı hastalıklarda tükürük akımı azaldığı zaman ağız kuruluğuna sebep olarak kokuya sebep olabilir.
•Soğan, sarımsak gibi kokulu yiyeceklerin yenmesi. Sarımsak kokusu fırçalama ile hemen uzaklaştırılamaz. Çünkü sarımsağın daha sonra olan kokusu aslında kan gazları yoluyla gelen bir koku olduğu için ağız içindeki herhangi bir koku alıcı madde ile önlenemez. Ancak kanın içindeki gazların azalması ile yok olur. Yine bazı kan hastalıklarında da benzer şekilde koku olabilir.
•Sigara ve alkol kullanımı.
•Burun ve boğaz hastalıkları: Boğazda olabilecek farenjit veya burunda olabilecek sinüzit cinsi rahatsızlıklar nefeste kokuya sebep olacaktır.
•Sindirim sistemi rahatsızlıkları; Mide bağırsak sistemindeki hastalıklar da önemli bir kaynaktır.
•Şeker hastalığı, karaciğer ve böbrek hastalıkları gibi sistemik hastalıklar.

Pedodonti Çocuk Diş Hekimliği ve Çocuğu Diş Tedavisine Nasıl Yönlendirebilirim ?

Küçük yaştan itibaren kontrolleri yapılan bir çocuk olağan rutin bir işlem olarak kabullenir. Sadece muayenelerin yapıldığı birçok gidiş gelişten sonra günün birinde bir şeyler yapılması gerektiğinde bazı rahatsızlıklar duysa bile bunu olağan kabul eder. Halbuki ilk defa bir ağrı veya acil bir durum için diş hekimine götürüldüğü taktirde oluşacak rahatsızlıklarını farklı değerlendirip demek ki ben buraya geldiğimde canım acıyacak diye düşünüp diş hekimine karşı bir antipati, korku gelişecektir.

Anne babaların çocuklara yaklaşım tarzı çok önemlidir. En önemli nokta çocuğa hiç canın acımayacak şeklinde yalan söylememelidir. Bunu söylediğiniz anda çocuk sesini çıkarmasa bile size bu konuda güvenini kaybedecektir. Dişi yapılırken bazı rahatsızlıklar duyabileceğini ama bu çürükler yapılmazsa ilerde çok ağrıyabileceğini, dişlerini kaybedebileceğini, daha iyi bir gülümseme ve daha iyi yemek yiyebilmek için bu işlere katlanmak zorunda olduğunu, büyüklerinde aynı şekilde dişlerini yaptırdığını ifade etmek lazımdır. Ayrıca çocuğa diş hekimine gittiği zaman kendisinin istemediği ve onaylamadığı hiçbir şeyin yapılmayacağı güvencesi verilmelidir.

Çocuğu ikna etmek için uzun bir zaman ayrılmalı dolaylı olarak çevreden örnekler verilerek ikna edilmelidir. İkna ederken kesinlikle bir zorlama veya ufak tefek hediyeler dışında çok büyük vaatlerde bulunulmamalıdır. Çocuk gerekliliğine inandığı için dişini yaptırmalıdır.

Diş hekimine gidildiği zaman da eğer dişlerini yaptırmaktan vazgeçerse “buraya kadar sırf bu iş için işimizi gücümüzü bırakıp geldik diyerek çocuk zorlanmamalıdır. Büyük bir bireyi ne kadar zorlayabiliyorsanız çocukta ancak o kadar zorlanabilir. Birkaç gidiş gelişten sonra çocuk ikna olacaktır. Halbuki zorla veya kandırarak yapılan bir tedavi ömür boyu diş hekimi korkusuna yol açacaktır.

Diğer önemli bir konuda çocuğa dişi yapılırken anne babasının bekleme odasında bekleyeceği, muayene odasında sadece dişi yapılan kişinin olabileceği anlatılmalı. Ayrıca istediği an koltuktan kalkarak anne babasının yanına gidebileceği özellikle belirtilerek ikna edilmelidir. Çocuğun yanında ebeveynlerinden birinin bulunup destek olması diş hekimini saldırgan, ebeveyni koruyucu konumuna sokarak çocuğun tedirginliğini artırıp anne babaya sığınma isteğini artırmaktadır. Kendi başına iken hiçbir problem olmadan çok iyi bir diyalogla dişini yaptıran pek çok çocuk yakınının odaya girmesi ile ağlamaya veya sızlanmaya başlamaktadır.

Pedodonti Çocuk Diş Hekimliği ve Çocuklarda Kalıcı Dişlerin Tedavisi

Çocuklarda ilk çıkan kalıcı diş 1. büyük azı dişidir. Çocuğun çeyrek çenesinde 5 süt dişi vardır. 1. büyük azı 6 yaşında 5. süt dişinin arkasında altıncı diş olarak çıkar. Herhangi bir süt dişini düşürmeden geldiği için anne babaların bu konuda bilgisi yoksa süt dişi nasıl olsa değişecek diye önemsenmeyebilir. 6 yaş dişi çocukların ömür boyu kullanacakları bir diştir. Üstelik bu yaşlar çocukların henüz ağız hijyenini çok iyi sağlayamadıkları yaşlardır. Bu nedenle çocuklara daha önce de belirttiğimiz gibi diş fırçalama alışkanlığının kazandırılmalıdır. Fırçalama oyun şeklinde yapılmalı ve eğer başlangıçta çocuk diş macununun tadından veya köpüğünden rahatsız oluyorsa diş macunu koymadan fırçalatmalıdır.

Ayrıca çürük oluşturucu besinleri kontrollü yemesi öğretilmelidir. Bundan kasıt çocuğun şeker yememesi değildir. Şeker yeme ihtiyacı ve arzusu vardır. Peki, ne yapmamız lazım? Yemeğini yedikten sonra istediği kadar çikolata, şeker yiyip sonra dişlerini fırçalaması gerektiği öğretilmelidir. En büyük sorun etrafta ve evlerde bol miktarda olan şeker, çikolata cips gibi gıdaların gün içinde sürekli yenmesi ile olmaktadır. Örneğin bir çikolatadan bir parça ısırıp yarım saat sonra bir parça daha, 1 saat sonra bir parça daha böylece gün boyu ağızda sürekli şeker oluyor ve zarar veriyor. Halbuki, aynı çikolatayı bir seferde yiyip sonrasında dişlerini fırçalasa hiçbir problem olmaz. Aynı disiplinin okul kantinleri konusunda da gösterilmesi lazım. Her teneffüste kantinden bir şeyler alıp yememesi gerektiğini öğrenmesi faydalı olacaktır.

Bunun yanında diş hekimi tarafından koruyucu tedaviler uygulanarak çocukların daimi dişlerinin çürümesi önlenir. Düzenli olarak 6 ayda bir çocuk diş hekimine götürülmeli gerekirse bazı koruyucu uygulamalarla çürük önleme tedavisi ve eğer başlamışsa çürüklerinin tedavisi yapılabilir.

Pedodonti Çocuk Diş Hekimliği ve Süt Dişlerinin Önemi

Çocuğun diş kontrolleri süt dişlerini tamamladıktan sonra yaklaşık 3 yaş civarında başlamalı ve düzenli olarak devam etmelidir. Çocukların diş sağlığında temel amaç problemleri engellemek yani koruyucu hekimliktir. Koruyucu tedavi için anne, baba ve diş hekimi arasında çocuğun erken yaşlarından itibaren sıkı bir işbirliği kurulmalıdır. Amaç çocukta oluşabilecek çürüklerin ve diş çapraşıklıklarının, bozukluklarının önüne geçmektir. Çürüklerin yol açtığı madde kayıpları diğer dişlerin kayarak alttan gelecek daimi dişlerin yerinin işgal edilmesine yol açıp çapraşıklıklara, diş eti problemlerinin artışına veya dişlerin hiç sürememesine sebep olabilir. Bunlar süt dişi nasıl olsa değişecek diye çekimleri söz konusu değildir. Yerine gelecek daimi dişler ancak yaşı gelince çıkar hatta süt dişi çok erken çekildiyse normalden daha geç bile çıkabilir. Daimi dişler 6-12 yaşları arasında çıkar.

Süt dişleri çıkmaya başlayınca çocuk beslendikten sonra çocuğa su içirilmeli ve arkasından temiz bir tülbentle dişleri temizlemelidir. Ayrıca sütün içine katkı maddesi olarak şekerli gıdalar katılmamalıdır. 2 yaşından itibaren dişlerini fırçalaması öğretilmelidir. Bu dönemde çocuk kendisi dişlerini fırçaladıktan sonra anne veya baba fırçayı alıp nazik bir şekilde çocuğun ağzını açtırıp dişlerini fırçalayabilir. Fırçalama oyun şeklinde yapılmalı ve eğer başlangıçta çocuk diş macununun tadından veya köpüğünden rahatsız oluyorsa diş macunu koymadan fırçalatmalıdır.

Pedodonti Çocuk Diş Hekimliği ve Çocuklarda Çürük Oluşumu İle Biberon Çürüğü

Çocukların 1yaşından sonrada geceleri biberonla süt içmeye ve sonrasında uyumaya devam etmeleri sonucu bütün dişlerin boyun bölgelerinde çok erken yaşlarda biberon çürükleri dediğimiz yaygın çürükler oluşmaktadır. Çünkü ağızda kalan süt bulaşığı bu bölgelerde yoğunlaşıyor. Gece ağızda tükürük akımı ve dilin mekanik temizlik etkisi olmadığı için bakteriler için ideal bir üreme ortamı oluyor. Belli bir süreden sonra sütü bardakla içmesi temin edilmelidir. Gece yatmadan sütünü içtikten sonra dişlerini fırçalayıp yatması gerekir.

Fırçalamaya rağmen ağızda özellikle dişlerin çukur bölgelerinde çürükler oluşabilir. Bunlara ne kadar erken müdahale edilirse o kadar sağlıklı olur. Çürüyen dişler enfeksiyon kaynakları olarak vücutta pek çok kalıcı hasara yol açabilir. Çürüklerin yol açtığı madde kayıpları diğer dişlerin kayarak alttan gelecek daimi dişlerin yerinin işgal edilmesine yol açıp çapraşıklıklara, diş eti problemlerinin artışına veya dişlerin hiç sürememesine sebep olabilir.

Pedodonti Çocuk Diş Hekimliği ve Çocuk Diş Tedavisi

Çocuklarda 6. ayda süt dişleri sürmeye başlar. 24-30. aylarda tamamlanır. Her bir çeyrek çenesinde 3 tane kesici, 2 tane azı dişi olmak üzere 5 diş vardır. 6 yaşındayken 5. dişinin arkasından 6. diş olarak ilk daimi dişi olan 1. büyük azı dişi çıkar. Herhangi bir diş düşürerek gelmediği ve çoğunlukla da çıkarken çocukta herhangi bir rahatsızlık yaratmadığı için anne babalar bu dişin daimi diş olduğunun farkına varmayıp çürümesini önemsemezler. Bu nedenden 10-15 yaş civarında bu dişi çekilen çocuk sayısı çok fazladır. Yetişkinlerde eğer ağzında bir diş eksikliği varsa çok büyük istisnalar haricinde bilin ki bu diş eksiktir.

Daha sonra 7 yaşında ön dişlerden dişler değişip daimi dişler gelmeye başlar. 11 yaşında son süt dişleri değişir. 12 yaşında arkadan 7 diş olarak 2. Büyük azı dişi çıkar ve daimi dişlerin çıkması tamamlanmış olur. Buna daha sonra 18-25 yaş arasında 20 yaş dişleri eklenir.

Yapılan araştırmalarda 6-12 yaş grubu çocukların % 97'sinin dişlerinde tedavi edilmesi gereken çürükler vardır. Daimi diş olan 1. büyük azı dişinin, 6-12 yaş grubundaki çocukların % 40'ında çürük olduğu tespit edilmiştir. Dolguları yapılmayan bu dişler ilerde çekilip birçok diş kayıplarına ömrünün tümünü etkileyecek şekilde hayat konforunun düşmesine sebep olmaktadır. 

Diş Beyazlatma ve Diş Taşı İle Lekelerin Temizliği


Diş taşları dişlere yapışan bakteri plaklarının üzerine tükürükteki kalsiyum, gıda artıkları ve ağızdaki diğer maddelerin çökmesi sonucu sertleşmesi ile oluşur. Ayrıca yediğimiz, içtiğimiz renklendirici gıdalar zaman içinde dişlerde boyanmaya neden olabilir. Sadece estetik amaçla değil diş etinin ve dişlerin sağlığı için bunların temizlenmesi gereklidir. Denizdeki kayalar midyeler için neyse diş taşları da bakteriler için öyledir.